Son İletiler

#1
Ligler & Kumpanyalar / Kuzey Afrika Tunus Seferleri
Son İleti Gönderen Ruhi - Kasım 28, 2025, 09:56:52 ÖÖ
FoW Tunis Seferi - III & Kasserine Geçidi Muharebeleri Şubat 1943

5. Campaign Finali – "Thala Düşer"

Gün doğarken İngiliz ve Amerikan topçusu vadi girişini bir kez daha ateşe boğdu. Müttefik tankları ve piyadeleri ileri atıldı; ancak Axis hattı düşmedi.
10. Panzerdivision'un geriye kalan tankları, Centauro'nun yarı çalışır durumdaki zırhlılarıyla birlikte cephenin merkezine yüklenmeye devam etti. Motorları neredeyse boş depoyla çalışsa da, devam ettiler.

Müttefikler ardı ardına kayıplar verseler de, savunmalarını tamamen çözülmeden geri çekilmeyi başardılar. Fakat günün sonunda vadi artık Axis'in kontrolüne geçmişti.

Bu hattan, Tunus'un güneybatısından yapılacak bir başka Müttefik taarruzu zaman alacaktı; şimdi Axis için kuzey Tunus'ta yeniden saldırı hazırlığı yapma ve Operation Torch sonrasında sahile tutunan güçleri geri sürme fırsatı doğmuştu.


Tarihsel Karşılaştırma ve Campaign Sonucu

Tarihsel olarak Kasserine Geçici Muharebeleri özellikle Amerikan güçlerinin hazırsızlıklarını ve tecrübesizliklerini tam anlamıyla gözler önüne sürmüştür. Almanlara karşı durabileceği tahmin edilen Amerikan güçleri çok da direnç gösteremeden büyük kayıplar vermiştir. Amerikan birlikleri sürekli geri çekilip, Kasserine ve Thala'da İngiliz topçuları ve az sayıda da olan Özgür Fransız güçleri desteği olmasa tamamen yok olma tehlikesiyle karşılaşmıştır. Rommel liderliğindeki güçler ikmalde zorlanınca Müttefiklere yeterince kayıp verdiklerine karar verip, kırılma olmayacağına kanaat getirip, geri çekilmeyi tercih etmişlerdir.

Bizim campaign'de genel olarak benzer bir durum yaşadık. İlk oyunlar (1 ve 2.maçlar) tam tarihi olarak Amerikan güçlerinin kayıplar vererek geri çekilmesiyle geçti. Kasserine tarafındaki saldırı (Bizim 3.maç) Ally tarafından durdurulabildi. Tarihsel olarak böyle olmamıştır. Ancak Thala tarafındaki saldırı(4.maç) ise tam tersi , Ally tarafından durdurulmuştur. Tarihte Geçidin arkasına geçmekteki çapası son bir Ally counter-attack'ı ile durdurulmuştur. Bizim maçta böyle olmadı. Thala'daki Counter-Attack(5.Maç) başarısız oldu.

Tarihin aksine Axis saldırısı son nefesinde Geçidi kontrol altında tutmayı başardı. Bu nedenle Campaign'in bu ayağını Axis güçleri kazandı. Tebrikler @levent @ismail

Sonuç olarak, Axis zaferiyle Kasserine Geçidi Muharebeleri sonuçlandı. Kolleksiyonlarımızda olsa Özgür Fransız güçlerini kullanmak isterdim, ama umalım gelecekte. Bir de bu adım da dahil sonrakileri hep Forum'da yazmak istiyorum ki kaybolmasın belki tekrar oynamak isteriz.

Katılan arkadaşlara çok teşekkürler ve ellerinize sağlık. Şubat sonu-Mart başı Kuzey Tunus Axis saldırıları (Operation Ochsenkopf) oyunlarında Tunus Campaign'i devam edecek.

Tarihsel Okuma:
Kasserine Geçidi Muharebeleri Amerikalıların savaşta ilk büyük kara mağlubiyeti olduğu için çok sayıda kaynak bulunmakta. Wiki linkini bırakıp gidiyorum: https://en.wikipedia.org/wiki/Battle_of_Kasserine_Pass

İlk Defa Foruma Atıldığından bu kısımda oynanan senaryolar şunlardı:

1. Fighting Withdrawl
2. Fighting Withdrawl
3. Hold the Line
4. Hasty Attack
5. Counter Attack
#2
İstatistikler / Ynt: Kasım 2025
Son İleti Gönderen EfecanRdm - Kasım 24, 2025, 10:23:07 ÖÖ
Tarih: 22 Kasım 2025
1780 pts - Mid War Sonbahar Turnuvası - 2. Tur
Attacker: Alman Heavy Panzer - İsmail
Defender: US Airborne - Efecan
Senaryo: Hold the Line

Objectiveleri sağlam tutmak için iki Rifle Platoon'ımı bir hat gibi dizip tamamen kazdırdım. Savunma planım netti: Alman assault'ını karşılamak ve kritik anda tepki verebilmek. Ayrıca ambush'a sakladığım M10'larım vardı; onları doğru anda açacağımı bilmek bana ekstra güven verdi. İsmail sağ kanadımdan motorize recon ve piyade ile tepeye çıktı. Atış üstünlüğü ondaydı ama karşılık bulamadı; 105mm toplarım ve hava desteğimle sağ kanadı sürekli baskı altında tuttum. Turn 4'e geldiğimizde büyük assault hala gelmemişti ama sağ kanadı belirgin şekilde temizlemiş durumdaydım. Bu süreçte asıl baskı sol kanattan geliyordu. İsmail'in Tigerları sol hattıma yüklenip Rifle Platoon'ımı pin down etmeye çalıştı, fakat kazılmış mevzilerdeki paraşütçülerim bu baskıyı yedi ama çökmeye yanaşmadı, şanlarına yakışır bir biçimde hiçbir şekilde pin olmadılar. Tigerların baskısı sonuç vermeyince İsmail bir anda sol kanattan assault'a kalktı. Tam o anda sahneye US Airborne'un şanlı ve deneyimli bazukacıları çıktı ve tam 3 Tiger'ı da imha etmeyi başardı. Bu ağır kayıp sonrası Alman komutan geri çekilme kararı aldı.

Tarih: 22 Kasım 2025
1780 pts - Mid War Sonbahar Turnuvası - 3. Tur
Attacker: British Commando - Yakup
Defender: US Airborne - Efecan
Senaryo: Hasty Attack

Final Maçı.
Sahaya 2 Rifle Platoon, 1 Armoured Recon Platoon ve immediate ambush'a sakladığım M10 birliğiyle çıktım. Sağ kanada bir Rifle Platoon yerleştirdim, rakibin objective'i sol tarafta olduğu için tüm baskı gücümü Rifle, Recon ve M10'un pususunu sola yığdım. Rifle MG Platoon ım mevzilere kazıldı, gece sessizliği çöktü. Gece ilerlerken Recon ekibim sol hatta sızmaya çalıştı ancak İngilizlerin ani saldırısıyla ağır kayıp verip 3. turun başında tamamen yok oldu. Ardından Churchill tankları ve komando birlikleri sol kanattan hızla ilerleyerek Armoured Recon ekibimin yanından geçip doğrudan Rifle Platoon'ıma yüklenmeye başladılar. Karanlıkta sadece bağırışlar ve ağır silah sesleri duyuluyor, sol hat ciddi baskı altına giriyordu. Bu kaos içinde sağ kanattaki Rifle Platoon ani bir kararla objective'i bırakıp İngiliz objective'ine doğru double move ile koştu. Hem İngilizleri şaşırtmak hem de sol hatta nefes aldırmak istiyorlardı. Sağdan ilerlerken binaların içindeki İngiliz pusularıyla yakın muharebeye girdiler ve bir komando birliğini tamamen yok etmeyi başardılar. İngiliz hatları karıştı, bölge tam bir cehenneme döndü. Güneş doğmaya başlarken rezervden gelen 105mm toplar da oyuna dahil oldu fakat karşılarında Churchill tankları olduğu için etkileri sınırlı kaldı. Bu sırada İngilizler sol bölgeden assault'a kalktı. Paraşütçülerim kahramanca direnmesine rağmen platoon'ım ağır kayıp almaya başladı. Aynı anda arka taraftaki birliğimle ben de assault'a kalktım ancak bu hamle benim için sonun başlangıcı oldu. Binalara saklanmış İngiliz pusuları karşısında paraşütçülerim çöktü ve tamamen öldü. Sol kanatta İngiliz piyadeleri çoktan objective'e girmişti. Bu süreçte M10 birliğimi ve reserveden gelen Armoured Recon takımımı da imha etmişlerdi. Aynı anda sağ taraftaki boş objective'e ilerleyen İngiliz komando ekiplerinin haberi gelince rezervden AA/Artillery Platoon tam ortadan ilerleyerek oraya yetişmeye çalıştı. Ancak İngilizler  her yerden geliyorlardı tam ortadan tepenin üstünden yoğun ateşle AA ekibimi yordular. AA/Artillery Platoon üzerlerine gelen komando birliğini tamamen yok etmeyi başarsa da artık koşacak güçleri kalmamıştı. Yukarıdan çağırdığım hava desteği ise hedefi tutturamayarak moralimizi daha da düşürdü. Artık hem sol objective düşmek üzereydi hem de sağdan İngiliz rezervleri yetişiyordu. Paraşütçülerim iki cephede de direnmiş, karşı saldırılar yapmıştı ama İngiliz taarruzunu durdurmak mümkün olmadı. Daha fazla kayıp vermemek adına ordumu geri çekme kararı aldım.

Sonuç: İngilizler koordineli baskıyla oyunu kazandı. Paraşütçüler ise hem sol hattı tutarak hem de İngiliz objective'ine sızmaya çalışarak büyük bir direnç gösterdi fakat finalde üstün taarruzu kırmayı başaramadılar. Yaklaşık 2 saat süren maçın ardından Yakup abi 1. oldu, ben ise ilk turnuvamda 2.'liği garantilemiş oldum. Turnuvaya katılan herkese teşekkür ederim.
#3
İstatistikler / Kasım 2025
Son İleti Gönderen Ruhi - Kasım 23, 2025, 12:07:33 ÖÖ
Tarih: 22 Kasım 2025
1780 pts - Mid War Sonbahar Turnuvası - 1. Tur
Attacker: US Airborne - Efecan
Defender:US Tank - Ruhi
Senaryo:Free For All

Efecan çok geniş yerleşmişti. Sağ kanadına da sol kanadına da birer paraşütçü birliği yerleştirmişti. Masa ortasında ise 105mm topları ve Anti-Tankları vardı. Ben daha çok kendi sağ kanadıma yerleştim. Shermanlarım, Zırhlı piyade birliğim ve Stuartlarım hepsi sağ kanada saldırı için oradaydı. Henüz 2.2'de topyekun sağ kanat saldırısı yaptım. Saldırı fena gitmiyordu. Özellikle 3.2'de Efecan'ın Anti tanklarını da aldım, ama bu sırada saldırıya destek vermek için tüm Shermanlarımı o kanada çektiğimden reservimde bir şey kalmamıştı. Beklemediğim bir beceri ve cesaretle Efecan, benim sağ kanadıma bayağı double move ile koşmaya başladı. Durdurmaya çalışsam da o kanada tanklarım yetişemedi o kanadı o zamana kadar tutan mortar grubum da, recon da ezildi. Sağ kanat saldırım bir tur falan daha olsa başarılı olacaktı ama doğru saldırı ile Efecan maçı kazandı.

Tarih: 22 Kasım 2025
1780 pts - Mid War Sonbahar Turnuvası - 2. Tur
Attacker: US Tank - Ruhi
Defender: British Avustralian Infantry - Cantürk
Senaryo: Hold the Line

Cantürk yerleştikten sonra objektiflerden bir tanesini bayağı hafif koruduğunu, sadece bir piyade birliği ile tuttuğunu görünce direkt ilk turdan saldıraya başladım. 1.1'de Stuatlarda düşman hatlara ulaştı ve bir yokladılar. Cantürk geri çekildi ve ambush'dan Anti-Tank Deacon'larını çıkarttı. Direkt benim Stuartları patlattılar. Ancak bir sonraki tur, tüm ateş gücümle Deacon'ları patlatmayı başardık. Anti tanklar da gidince bir de Cantürk'ün destek güçleri gelmeyince, shermanlar ve piyadelerimle assault ederek o kanadı temizleyip kazanmış olduk.

Tarih: 22 Kasım 2025
1780 pts - Mid War Sonbahar Turnuvası - 3. Tur
Attacker: US Tank - Ruhi
Defender: Panzerpioneer - Levent
Senaryo: Hasty Attack

Levent sol kanadını korumak için o tarafa iki tane minefield yerleştirmişti. Ben minefieldlarda tank kaybetmek pahasına saldırayım diye düşüdüm. Karşımızdaki 88'likleri ilk tur sisle durdurduk. Büyük şans ile 2. tur bir tanesini uçaklarla bombalayarak patlattık. Bir tanesini de direkt stuartlar aldı. O kanattaki beklenmedik saldırıyı durdurmak için Levent bir elit mühendis piyade birliğini oraya kaydırmaya başlayınca onları da ateş gücümüzle çok zayıflattık. Alman topları da birer birer mortar atışları ve benim topçularla düştü. Bu sırada şunu fark ettim. Hile yapmışım. Peh. Oyuna başlarken senaryo gereği 3 birlik ile başlamam gerekirken 4 birlikle başlamışım. Maalesef bölmeyi ve sayı saymayı bilemdiğimden dolayı hükmen malup oldum. Ama çok keyifli oyundu.

Sonuç: 4. Olduk. Çok güzel bir turnuva oldu. Üç tane yeni arkadaşı masada görmek çok güzeldi. Bir de orduları tam ve birkaç haftaları olmasına rağmen bayağı boyalıydı. Turnuva'da 3 maç olmasına rağmen 18:00'de tamamen bitmişti. Tüm arkadaşlara bir sürü teşekkürler. Isınıp bir sonraki turnuvayı almak için çalışmalara başladık.
#4
WHFB İstatistikleri / Kasım 2025
Son İleti Gönderen Nurhak - Kasım 20, 2025, 12:11:09 ÖS
19.10.2025
Dark Elves(Nurhak) vs Brettonia(Ruhi)
2000pts – Friendly Meydan Muharebesi
Dark Elf Victory


Kuruluşlar: TOW kuralları gereği masanın ortasını boş bırakacak şekilde terrain yerleştirdik. İki tarafta da birer tepe, sağ ve sol tarafta birer orman ve tek tarafta bir kule olacak şekilde masa yerleşimini bitirdik.

Yerleşimler: Bretton tarafı, ruhi abinin turnuvada da kullandığı dizilimle geldi. Soldan sağa; tepenin üzerinde 11 tane peasant bowmen, 25 men at arms, onların arkasında birinci trebüşe, yanında 5 adet mounted yeoman, içinde damsel ve paladin bulunan 10 kişilik ilk Knight of the realm ünitesi, ikinci trebüşe, 10 kişilik ikinci Knight of the realm ünitesi, 3 pegasus Knight, Hipogrifli dük ve en sağda 6 tane Knight errant koyarak dizilimini tamamladı.
Dark elfler olarak bu oyun farklı bir dizilim denedim ve sıfır büyücü ile masaya çıktım.  Renegade kurallarını denemek için bu edisyon ilk defa har ganeth executioner ünitesi aldım. Soldan sağa biz şu şekilde kurulduk; 5 dark rider, 5 dark rider, 21 kişilik black guard, tepede iki adet 14'lü repeater crossbowmen, tepenin iki yanına birer adet reaper bolt thrower, 18 kişilik executioner bloğu, 6 kişilik cold one knights ve en sağda ejderli dreadlord ile kurulumu tamamladık.

1-1

Breton tarafı leydiye dua ettiği için oyuna dark elfler olarak biz başladık. İlk tur çok fazla hareket etmedik. Amacımız atlar bize çarpmadan yumuşatmak olduğundan sadece menzilli birlikleri range'e sokacak kadar ilerledik. Bu tur cold one'lar stupid olmadı ve minimal şekilde ileri gitti. Sağ kanatta ejder lord ise dikkat çekmek için biraz öne çıktı.
Shooting fazında 1 men-at-arms ve herolu Knight of the realm ünitesinden 2 model öldürmeyi başardık ve turu breton tarafına verdik.

1-2

Ruhi shooting ile erimek istemediğinden bütün hızlı üniteleriyle sonraki tur charge etmek için ileriye march etti. Sağ kanatta ejder lordu karşılamak için ise duke öne çıktı. Bu tur ruhi pek büyü yapamadı ve shootingde bir adet dark rider öldürmeyi başardı. Genel olarak pek anlamlı bir büyü fazı olmadı.

2-1

Ruhi bu kadar öne gelince, o charge etmeden ben charge etmek istedim ancak cold one Knight ünitemin bu tur stupid olmaya karar vermesi işleri biraz zora soktu. Yine de ejder lord ile duke'e charge etmeye karar verdim, o da tabii ki counter charge dedi ve düellomuz başlamış oldu.
Charge haricinde movement fazında executioner bloğumu öne aldım ve iki modeli kalkmış olan Knight of the realmlerin önüne march ettim. Dark riderlar ile peasant bowmenlerin yanına yaklaştım. Black guard aksiyondan uzak kaldığından onları da sağ kanada destek için march etmeye başladım.
Shooting fazında yine aynı Knight of the realm'lere konsantre atış yapmaya devam ettim ve 3 model daha kaldırdım. Close combatta şansıma duke hiç monster slayer atamadı ve wound veremedi, ben iki wound vererek kombatı kazandım ve give ground ettirerek ejderimi Knight errantların flank charge'ından kurtarmış oldum

2-2

Breton tarafı için kritik charge'ların olduğu bir taraftı. Pegasus knight'lar ile ejdere flank charge edildi. Hala stupid olan cold one Knightlarıma daha sıyrık almamış Knight of the realmler ile charge etti. Bunun haricinde bir charge görmedik. Movement fazında biraz erimiş olan Knight of the realm ünitesi executionerlerin önünden çekilde ve yeomanlar kendilerini executioner bloğunun önüne attı. Men at arms biraz ile geldi ve Knight errantlar yüzlerini ejdere döndü.
Shooting fazında bowmen'ler bir dark rider daha öldürdü ve trebüşeler hedeflerini vuramadılar. Yine pek bir büyü yapılmadı.
Close combatta ruhi kötü zarlar sonucu sadece iki tane cold one kaldırdı ben ise karşılığında 1 ya da 2 adet Knight of the realm kaldırdım ve combatı 4 ile kaybettim ancak leadershipi tutturup give ground ettik. Yandan gelen pegasusları görünce ejderlord challenge dedi ve duke ile savaşmaya devam ettik. Bu tur yine wound yemedik ve 2 wound daha verdik. Şansıma duke yine monster slayer atamadı. Duke ve pegasuslar give ground edince yerimizde durduk ve diğer tur charge için hazırlandık.

3-1

Bu tur 2 dark rider ünitemle peasant bowmenlere charge ettik. Stand and shootta sadece dark riderlardan biri tek modele düştü. Executionerler ile yeomanlara charge ettim. Movement fazında sadece black guardlar men-at-arms'a doğru yürümeye devam ettiler. Bu tur yine konsantre shooting ile zaten yumuşattığımız Knight of the realm ünitesinden geriye sadece prophetess ve paladin kaldı. Close combatta ejderlord duke'a bir wound verebildi ancak bu tur duke sonunda monster slayer atabildi fakat ejder lordu 4+ ward save'ini tutturmayı başardı. Dark riderlar bowmenleri kırdı ve tek başına kalan dark rider masa dışına kadar kovaladı. Executionerler yeomanlara 3 wound verdi ve bir wound yedi. 1-1 atıp yerinde duran yeomanlar combata devam ettiler. Ortada lance kalmayınca cold one knighlar ve Knight of the realm combata devam etti ancak iki tarafta wound veremedi. Rank farkından kırıldık ama yine de give ground ettik.

3-2

Bu tur Pegasus knightlar reapeater crossbowlara charge dediler ancak failed charge oldu ve stand and shoottan bir wound yediler. Knight errantlar impetous tutturamayıp ejderlorda charge dediler. Shootingde trebüşeler 3 dark rider kaldırmayı başardı. Close combatta ejderlord duke'ü kesince ruhi abiyle el sıkıştık ve oyunu noktaladık.


Sonuç ve Değerlendirme: İşlerin bizim için bu kadar iyi gitmemesi gerekiyordu diye düşünüyorum. Ruhi'nin ap-2 ataklara no armor savemiş gibi armor atması ve benim genel olarak iyi zarlarım sonucunda galibiyet kazanmış olduk. Kendi tarafımda büyücünün eksikliğini hissetmemiş olsam da ruhi abi biraz daha iyi büyü yapsaydı fikrim değişebilirdi sanırım.
Kendi kompozisyonum açısından memnunum, alışık olmadığım şekilde dark elfi shooting ordusu gibi oynadım (yanlış olmasın her tur ok atmaya 78 tane d6 attım). Başka ordulara karşı da deneme yaptığımda ancak bilebilirim ama elimde güzel bir liste olduğuna inanıyorum. 

MaNoM: Bence repeater crossbowmenler maçın adamı. Tek başlarına koca ünite Knight of the realmi eritmeyi başardılar.

MaLoM: Daha ikinci turdan stupid olup, kendi charge edecekken Knight of the realmden ağzına charge yiyen cold one knights.
#5
Diğer Oyunlar / Ynt: Trench Crusade - Uykulu Ç...
Son İleti Gönderen londrakan - Mart 17, 2025, 12:37:02 ÖS
İkinci Çatışma - Öfkeli Hücum

Geri çekildikten sonra bekledik. Beklemek, Miskinlik'in doğasında vardı. Ve er ya da geç, savaş yine gelecekti. Ama bu sefer, biz de hazırlıklıydık. Çetemize üç Yoke Fiend katıldı. Miskinlik onları eğitmezdi, ama yönlendirebilirdi. Onları fazla tutmak zor olmazdı—çünkü kan kokusu aldıklarında, zaten bırakmazlardı. Çok geçmeden Öfke'nin birliklerinden birine denk geldik. Biz beklerken, onlar hızla saldırıya geçti. Öfke düşünmezdi. Öfke vururdu.

Left fazla açılmıştı. Avına doğru fazla ilerlemiş, diğerlerinden kopmuştu. Öfke'nin Praetor'u bunu fark etti ve tek bir darbeyle Left'i yere serdi. Avcının aceleciliği, bu sefer ona pahalıya mal olmuştu. Ama saldırının hızı açıklar da bırakıyordu. Öfke sabırsızdı. Vhassus değildii. Vhassus hareket etti. Çoğu zaman hareketsiz duran, bir dağ gibi yerinde bekleyen Vhassus'un hücumu sessiz ve kesin oldu. Öfke'nin Praetor'u bir an önce zafer kazanmak istemişti. O yüzden kendini savunmaya vakti yoktu. Vhassus'un hamlesi onu oyun dışı bıraktı.

Sonra Hell Knight'a yöneldi. Tembelliğin gücü, Öfke'nin gücüne karşıydı. Öfke'nin Şövalyesi kükredi, ağır kılıcını kaldırdı—ama Vhassus, ona düşündüğünden daha erken ulaştı. Zırhlar çarpıştı. Aynı anda Pit Locust ve Lanetli Aziz, Wretched'ların ve Yoke Fiend'lerin içine daldı. Çığlıklar yükseldi. İki Yoke Fiend'i yere serdiler. Kısa ama kanlı bir boğuşma. Ardından Aziz, Sargath'ı göğsünde derin bir göçükle beraber yere serdi. Ama bu sırada Vhassus, Öfke'nin Hell Knight'ını alt etti. Öfke hızlıydı, ama fazla aceleciydi. Sayıları azaldığında, geri çekildiler. Öfke kaçmayı sevmezdi. Ama kazanamayacaklarını fark ettiklerinde, kaybedecek bir şeyleri de kalmazdı.

Ve biz? Biz yine bekliyorduk. Çünkü savaşı en uzun sürdüren kazanır.
#6
Diğer Oyunlar / Ynt: Trench Crusade - Uykulu Ç...
Son İleti Gönderen londrakan - Mart 17, 2025, 12:24:01 ÖS
İlk Çatışma

Savaş kaçınılmazdır. Er ya da geç, tüm yollar ona çıkar. Miskinlik bile savaştan kaçamaz. Yeterince beklersen, savaş seni bulur. Ve o gün, savaş geldi. Mühimmat deposunun etrafındaki sisin içinde gölgeler belirdiğinde, Heretic Legion'ın sabotaj için geldiğini anladık. Onları durdurabilirdik—ama neden şimdi? Çetenin çoğu gölgelerde saklanıyordu, hareketsiz bekliyordu. İlk hareketi düşmanın yapmasına izin verdik. Önden gönderdikleri War Wolf, depoya çarptığında patlamalar yükseldi, metal parçaları her yana saçıldı. Left sabırsızdı. Beklemek istemedi. War Wolf mühimmat kutularını parçalayarak ilerlerken, Left bir anda kayboldu. Işığın kıvrıldığı bir an, bir gölge sıçrayışı—ve bir nefes sonra War Wolf'un sırtına çökmüştü. Hançeri yaratığın boynuna saplandı, fakat War Wolf ölmedi. Ölmek için acele etmeyenler sadece biz değildik. War Wolf, Left'i üzerinden attı. Yere düşerken omzuna derin bir pençe darbesi aldı. Yarasını fark etmedi bile. Kalktı, ama geç kaldı. War Wolf Veltha'ya yönelmişti. Rahip kaçmadı, karşı koymadı. Sadece bir fısıltı çıktı dudaklarından, ama kimse ne dediğini duymadı. Bir an sonra War Wolf onu yuttu. O sırada gökyüzü yarıldı. Bir Artillery Witch gölgelerin arasından yükseldi. Havada yanıp sönen mühürler açıldı ve içlerinden bir fabrika katına açılan bir portal doğdu. Cehennemin derinliklerinde, hiç durmadan mühimmat üreten bir hat. Portalın içinden çıplak metal bombalar çekildi, havada asılı kaldı. Ve Artillery Witch, bunları bir anda fırlattı. İlk bombayı Sargath yedi. Patlama, onu geriye savurdu. Zırhı çatladı, sol kolu neredeyse işlevsiz hale geldi. Sargath bağırmadı. Acıyı fark etmesi zaman alacaktı. Ama artık savaşamazdı.
İkinci bomba Yharn'a fırlatıldı. O, hayatta kalmakta ustaydı. Patlamadan hemen önce kendini yere attı. Yarı yanmış ama hâlâ hareket edebiliyordu. Fakat artık savaş dengede değildi. Veltha yoktu. Sargath sakattı. Yharn ayakta ama etkisizdi. Sayımız giderek azalıyordu. Bir karar vermek gerekiyordu. Direnmek mi, yoksa çekilmek mi? Miskinlik direnmez. Miskinlik bekler.Vhassus konuşmadı. Ama çete onu anladı. Bir an sonra geriye çekilmeye başladık. Heretic Legion, bunu bir zafer sandı. Arkalarında yanan mühimmat deposuyla, War Wolf ulurken, Artillery Witch gökyüzünde yükselirken... Ama biz kaybetmedik. Yalnızca beklemeye geri döndük. Çünkü biz beklemeyi biliyorduk.
Sargath arkamızda yürüyordu. Tek kolu artık neredeyse işlevsizdi. Yharn fazla yara almamıştı ama savaşta kaybolan bir şey vardı: istek. Miskinlik içinde ilerliyorduk, kimse acele etmiyordu. Ama Left sabırsızdı. Derin nefesler alıyordu, gözleri hâlâ savaş alanına dönüktü.
"Neden savaşmadık?" dedi sonunda. Vhassus başını bile kaldırmadı. Sakin, tartışmasız bir şekilde konuştu. "Savaştık ve geri çekiliyoruz."
"Neden geri çekildik?"
"Değmezdi."
Left'in dişleri sıkıldı, adımları hızlandı. O bir avcıydı. Avın kokusunu alan biri geri dönmezdi, iz sürmeye başladıysa yolu tamamlamalıydı. Bir savaşı bırakmak, bir avı yarım bırakmak gibiydi. "Av gelene kadar hareketsiz kalan bir avcı, açlıktan ölür." Vhassus hafifçe başını çevirdi. Gözleri hiç hareket etmeyen bir gölge gibi sakindi. "Savaşta en uzun dayanan kazanır. Ama en uzun dayanan, en az savaşandır."
#7
Diğer Oyunlar / Trench Crusade - Uykulu Çete Ç...
Son İleti Gönderen londrakan - Mart 17, 2025, 12:23:24 ÖS
Uykulu Çete - Başlangıç

Miskinlik kaçınılmaz olandır. Diğerleri didinir, çabalar, birbirlerini yok etmeye uğraşır. Öfke ateşiyle kendini küle çevirir, Kibir yükseldikçe körleşir, Hırs her şeyi yutmaya çalışırken boğulur. Kıskançlık kendi içinde erir gider, Şehvet ne kadar doymaya çalışsa o kadar aç kalır, Oburluk ise kendini bile tüketir. Ama Miskinlik hiçbir şey yapmaz. Ve hiçbir şey yapmayarak hepsini geride bırakır. Zira neye gerek var? Eğer yeterince beklersen, her şey sonunda kendi kendine çökmez mi? Her kale yıkılmaz mı, her ordu erimez mi, her düşünce unutulmaz mı? Cehennem'e hükmetmek isteseler, ederlerdi. Ama neden zahmete girsinler? Neden savaşsınlar? Neden çaba harcasınlar, eğer sonsuzluk zaten onlarınsa? İşte Praetor Uykulu Vhassus bunu biliyordu. Ve bu yüzden yüz yıl boyunca hiçbir şey yapmadı.

Vhassus, paslanmış pirinçten ve zamanın kemirdiği kemiklerden yapılmış tahtında oturuyordu. O kadar uzun süredir hareket etmemişti ki, vücudu zırhına gömülmüş, neredeyse onunla bütünleşmişti. Kalesi—eğer hâlâ bir kale denebilirse—Miskinlik diyarının en ücra köşelerindeydi. Bir zamanlar gökyüzüne yükselen kuleler şimdi eğrilmiş, ağırlıklarıyla toprağa gömülmüştü. Bir ölü devin çürüyen bedeni gibi, devrilmiş ve kalkmaya niyeti olmayan bir harabeydi artık. Salonun içinde, iki teğmeni diz çökmüş bekliyordu. Duran Morbhal hareket etmeyen, konuşmayan, düşünmeyen bir gölgeden farksızdı. Kılıcı toprağa gömülmüş, o kadar uzun süredir yerinden oynatılmamıştı ki kabzasında yosunlar yetişiyordu. Zırhı sanki etine işlemiş gibiydi, artık onu giymiyor, içinde yaşıyordu. Bir heykel gibiydi—ilk saldıran o olmazdı. Hatta ikinci de olmazdı. Ama vurduğunda mesele kapanırdı. Yanında Gönülsüz Sargath vardı. Miğferi ezilmiş, ama tamir edilmemişti. Eldivenleri kurumuş kanla kaplıydı, ne zamandan kaldığı bilinmeyen, eski ve unutulmuş bir kavgadan arta kalan izlerdi. Öfkesi büyüktü, ama yavaştı. Bir yanardağ gibi, patlaması için çağlar gerekirdi. O her zaman geç vururdu, ama vururdu. Onlar daha önce de buraya çağrılmıştı. Yine çağrılacaklardı. Vhassus'un karar vermesini beklemek, sabrın değil, varoluşun doğal bir parçasıydı. Yüz yıl boyunca Vhassus, savaşa gitmenin zahmetine değip değmeyeceğini düşündü. Yüz yıl boyunca hiçbir şey yapmadı. Ama açlık kaçınılmazdı.

"Belki... zamanı gelmiştir." Morbhal kıpırdamadı. Sargath iç çekti, ağır ve isteksizce. Bir ordu toplanmadı, çünkü gerek yoktu. Planlar yapılmadı, çünkü plan yapmak çabaydı. Sadece beklendi. Ve bekleyişle, haberler yayıldı. Er ya da geç, çete şekillenmeye başladı. Ama cehennemde çeteye katacak kimseyi bulamadılar. Ya çoktan dünyaya gitmişlerdi, ya da hareket etmek için bir kaç asıra daha ihtiyaçları vardı. Vhassus, iki teğmenini yanına aldı ve cehennem kapılarından çıktı. Dünya zaten bitmişti. Siperler çürümüş, ölülerin kokusu toprakla birleşmişti. Kimse neden savaştığını hatırlamıyordu. Savaş kendini sürdüren bir şey olmuştu. İşte burada, Lanetliler (Wretched) doğuyordu.

Çete üçünü seçti. Biri Boş Agares'ti. Bir zamanlar askermiş. Sonra unutulmuş. Öyle uzun süredir yürümüş, öyle uzun süredir savaşmış ki artık neden yaptığını bile hatırlamıyordu. Şeytanlar geldiğinde ne bağırdı ne de kaçtı. Yürüdü. Çünkü durmak daha fazla çaba gerektiriyordu. Diğeri Leşçi Yharn'dı. Ölüleri yiyerek hayatta kalmıştı. Ama açlığı hiç bitmemişti. İnsanlıktan çıkmıştı. Şeytanlar ona sonsuz bir çürüyen leşler ziyafeti sunduğunda, kabul etmek onun için en kolay şeydi. Sonuncusu Fısıldayan Veltha'ydı. Bir zamanlar rahipti. Dua etmişti, cevap almamıştı. O günden sonra hiç yükseltmeden konuştu sesini. Hep alçak. Hep bir fısıltı. Sadece ölmekte olan bir inancın hikâyelerini anlatıyordu artık.

Ve sonra Sol geldi. O davet edilmemişti. Diğerleri gibi Miskinlik'in takipçisi değildi. Canı sıkılmış bir gezgin veya karanlıkta yürüyen bir avcıydı. Vhassus onu gördüğünde, kim olduğunu sormadı. Neden geldiğini de sormadı. Sadece tek bir şey sordu: "Neden yürüyorsun?" Sol cevap verdi: "Neden duruyorsun?" Vhassus cevap vermedi. Çete ilerledi, ağır, yavaş, ama kaçınılmaz bir şekilde. Sol da onlarla yürüdü. Ne hızlandı, ne de geride kaldı. Davet edilmemişti. Ama reddedilmemişti de. Günler sonra, gökyüzü dumanla kaplıyken, tekrar sordu: "Miskinliğin yolu nedir?" Çete çamura bata çıka yürümeye devam etti. Ağırlıkları omuzlarına çökmüş, zaman üstlerine bir tabut gibi kapanmıştı. Vhassus ne kafasını çevirdi ne de gözlerini kıpırdattı. "Miskinliğin yolu olmaz," dedi nihayet. "Durakları olur."

Ama durmadılar.

Çünkü açlık onları çağırmıştı.

Ve cephe onları bekliyordu.
#8
Arşiv / Ynt: Şubat - 2025 Olağanüstü G...
Son İleti Gönderen Styx - Ocak 31, 2025, 12:27:17 ÖS
Selamlar Ben Tufan,
Denetim kuruluna adayım
#9
Arşiv / Ynt: Şubat - 2025 Olağanüstü G...
Son İleti Gönderen RaifMurat - Ocak 31, 2025, 10:32:06 ÖÖ
Merhaba Arkadaşlar;

2 Şubat'ta gerçekleştirilecek Genel Kurul'da, yönetim kurulu üyeliğine aday olduğumu sizlere bildirmek isterim. Daha önce derneğimizin Denetim Kurulu üyeliği ve İzmirCon Klasik 2024 etkinliğinde, stand sorumluluğu görevlerini üstlenmiş biri olarak, bu yeni göreve hazırım.

Vaadim ise samimiyet ve güven. Bu çatının altında, hepimizin sakin ve huzurlu vakit geçirmesini sağlayacak her konuda adil ve net bir yaklaşım sergileyeceğim. Hep birlikte keyifli ve dengeli bir ortam yaratmak için katkı sunmaya hazırım.

Desteğinizi bekliyorum.
#10
Arşiv / Ynt: Şubat - 2025 Olağanüstü G...
Son İleti Gönderen Bengamim - Ocak 19, 2025, 10:50:45 ÖS
Merhabalar arkadaşlar, ben Halil İbrahim Zeybek. Olağanüstü Genel Kurul'da yönetim kuruluna adayım.
   
Neredeyse 7 yıldır bu derneğin üyesiyim. Bu süre boyunca etkinlikler düzenlediğim de oldu, etkinliklerde çalıştığım da oldu. Son 5 yıldır İzmir'de olmadığım halde her İzmirCon'a staff olarak katılarak Kule'nin faaliyetlerinden kopmadım.
   
Aday olmaktaki amacım, bir yandan eğlenirken sosyal bakımdan gelişmeme katkı sağlayan bu derneğin yönetiminde yer alarak, derneğin daha iyi bir yer olması için çalışmak ve derneğe duyduğum vefa borcunu ödemektir.
   
Yönetime seçildiğimde yapmak istediğim şeyler:
   
•⁠  Kule'deki dostluk ve birlik ruhunun yeniden canlandırılması. Dernekteki her şeyin çözüleceğini ama bu çözülmez ise dernek olma yeteneğimizin kaybolacağını düşünüyorum. Birçok insanın birbirine kızgın ve küs olduğunu, bu nedenle sürecin gerçekten zor olacağını bilsem de, diğer yönetim kurulu üyeleriyle birlikte bu konuda atabileceğimiz adımları geliştirmeyi umuyorum.
•⁠  Kuledeki etkinlik sayısını artırmak. Özellikle üniversitelerin FBKT'leri veya diğer kurumlarla iş birliği yaparak ortak etkinlikler düzenlemeyi düşünüyorum. Etkinlik kapsamını yalnızca kutu oyunu ve FRP ile sınırlı tutmayıp, film geceleri ve kitap incelemeleri gibi kültürel etkinlikleri de artırmak istiyorum. 
•⁠  ⁠Yeni üye alımını artırmak. Benim yaşadığım dönüşümün benzerini, sosyalleşme konusunda zorlanan diğer gençlerin de Kule aracılığıyla yaşayabileceğine inanıyorum. 
   
Stresten daha fazla saçımı döküp daha fazla kelleşemeyeceğim için yönetime adaylığımı açıklıyor, desteklerinizi bekliyorum. Teşekkür ederim.