The Red King Campaign Maç Sonuçları

[Deeyo]

Kumpanya Maç Sonuçlarını Giriniz:
Template
Hafta
Oynanan Senaryo
Oynayanlar/Crewleri
Kim Ne Kazandı:
Eğer mümkünse oyunu şöyle bir de anlatalım, man of the match, zar of the match, aksiyon of the match felan!

[Deeyo]

1. Hafta
Phantasmal Treasure Aka Wraithler ve Maduriyet
Alkım (Demin burdan Demon Geçti) - Burak (Hans ve diğerleri) - Deniz (Ha Sigilist) - Kurtuluş (Zamansız Cüceler)
Sonuç:
Alkım 3 Treasure 1 Merkez, Deniz 3 Treasure Kurtuluş 2 Treasure, Burak 1 Treasure

Senaryoda fazladan değerli treasurelar var. Ancak bu Tr'leri alınca Wraith summonlanabiliyor %50, ve taşırken hareket etmek %50 will save istiyor yoksa merkeze çekliyorsunuz.

Kurtuluş-Deniz-Alkım-Burak şeklinde köşelere yerleştik. Son Yerleşen olunca benim quarterda bir tane treasure vardı ve en yakın TR'ler üst katlardaydı.
Bir kaç tur hepimiz yavaş yavaş yaklaştık TR'lere. Deniz bir kaç sis attı ve leap castini +3 zorlukla yapma büyüsünü cast etti. Burak da kendine yakın TR'leri hemen secure etti ama başına bir Wraith belası aldı. Wraithlere magic damage dışında Damage yemediklerinden ve double damage koyduklarından yeni bir çete için berbat rakipler. Ben de bir imp bir minor demon summonlayarak ekibi fulledim.

Hepimiz birbirimize dalmıyoruz aga Deniz'i darlayalım bak o oyunu biliyor diye düşünürken. LEap ile kule tepesindeki TR'ye fırlattığım rangerın yanına kendi Thugını fırlatan Burak, kumpanyanın ilk bıçağını vurdu. Bu thug oyun boyunca oraya ne fırlattıysam hepsini ufaladı Hans the thug. ancak wraithlerle uğraşmaktan alt tarafta wizardlarını iyi perdeleyemeyen Burak'ın Wizardını indirdim, bir köpek de apothunu yedi. Kurtuluşun haraslamak için gönderdiği thug'da Burak'ın diğer Treasure taşıyan adamını indirince, Burak tepedeki Tr'yi de alamadan geri çekildi.

Deniz de kendi tarafındaki Treasureları pek Wraithlere bulaşmadan topladı. Kurtuluşun Treasurelu adamını Transpoze etmeyi başarınca oyunu 3 Treasurela bitirdi.
Kurtuluş hemen her yere musallat oldu, ancak dadandığı her TR Wraith olarak geri döndü. Ortadaki TR'ti pickleyince taşıyan adamı oklayıp, treasure'u aldım.

Eyvallah gençler, yeni başlayanlar için acımasız senaryoymuş ancak zarı atan İbo'yu aldığı gofretler nedeniyle çoktan affettik.
Man o M: Hans the Thug
Spell of the Match: Draining Word!

[Deeyo]

2. Hafta
The Genie in the Bottle (Beybe)
Alkım (The Summonest) - Gerçek Burak (Hans ve Güzellik Kraliçesi!) - Burak the BS (?) - Efe(Cin Çarpar oğulları)
Sonuç:
Alkım 4 Treasure 1 Merkez, Efe 2 Treasure - Geçrek Burak 2 Treasure, Burak the BS 1 Treasure

ÖZet:
Oyun özeti Cin ve dadaşlar efeye daldı, buraklar da birbirine daldı orta bana kaldı. Son 5 tur oynamamın tek nedeni trleri taşımanın yavaşlığı.

Burak the BS insiyatifte kötü atınca en kötü köşeye kaldı. Agresif harketlerle ortaya adam zıplattı ve Gerçek burak'ın tarafa hallendi. Benim Archer ortadaki infantrysine tek atınca ardından da az açığa çıkmış Wizardını Gerçek Burak iki ok'la indirince yapacak bir şeyi kalmadı tamamen Gerçek Burak'ın tarafına yüklendi onlar orada kapışırken. Random büyücünün içinden çıkacağı TR, Efe'nin önündeki TR'de çıkınca o da ona odaklandı. bana da 4 Treasure düştü. Efe'yle hemen hiç agresyon yapmadık birbirimize. Efe de fazladan 250 goldluk lambaya çöktü.
Maç sonunda bir tek bir Archer tamamen öldü geri kalanlar sağ.

Zar o M: Burak'ın ortaya zıplattığı adamın teklenmesi ve Wizardının inmesi
İlginç olay: Control Demon ile Cini kontrol etmemiz.

[wendigo]

1. Hafta (2. Masa)
The Living Museum - Wraith swarm
Efe (O Cin'e vurmayacaktım) - BurakS (Ben yokmuşum gibi farz edin) - Mirza (Bu wraithler niye sürekli bana geliyor?) - İbrahim (Şimdi seni çok pis Push edicem)
Efe 2 treasure, BurakS merkez treasure, İbrahim 1 treasure, Mirza 1 treasure

Mekanın ortasında 5 adet heykel ve heykellerin dibinde treasurelar bulunuyordu. Will save ile treasureları almaya çalışıyoruz. Alabilirsek heykeller random olarak construct olarak canlanıyor.

Thieflerden biri ile hızlı ilerleyip ilk treasure'ı aldım. Fakat kendi kenarımdan random creature olarak Cin geldi. Cahillik işte, kaçmak ya da out of Los yapmak yerine apprentice ile elemental bolt atmaya kalktım. Hem bir cacık olmadı hem de Cin sonraki tur Apprentice'ime tak attı. Henüz 2. tur tek büyücüyle kalmak bu oyunda olabilecek en kötü şeymiş.

İlerleyen turlarda, birbirlerine yakın konumda bulunan İbrahim ve Mirza'nın bölgesinden sürekli Wraithler geldi random creature hesabı. Sanırım en son 6 tane vardı ki orayı çok üzdüler. Üzmeyecek gibi değil, hem fena vuruyorlar, hem de kendilerine vurulmuyor. Kaç kaç nereye kadar. Genel olarak Mirza daha fazla üzüldü bu elemanlar yüzünden.

Derken bir baktık herkes birileriyle cebelleşirken birisi aradan treasure almış fıydırıyor. Aaa Burak mı o? Sahi Burak'ın adını pek duymadık bütün oyun boyunca. Yapacağını yaptı, efendi gibi çıktı gitti.

İbrahim treasure'ını ancak 4. ya da 5. tura açabildi. Bu arada Mirza'nın takımı wraithler yüzünden azalarak bitti. Ben bir cengaverlik yapıp, 2. treasure'ı almaya niyetlendim, sahada sadece wraith ve construct kalmıştı artık. Ancak İbrahim son adamını da dışarı çıkartınca, treasure'u alıp almadığım zar atışına kaldı.  +15 ile bende kalacak treasure için 18 attım. Ama kutunun içinden poh çıktı.

Herkes için iyi bir tecrübe oldu. Hangi creaturedan korkmak gerekiyor baya bir netleşti.

Man Of the match: Benim Treasure Hunter, azmetti fazladan bir treasure aldı.
Mal of the match: Benim apprentice...yaw sen kimsin ya?

Maçın adamı konusunda eklemeleri bekleriz. Ben kendi takımım için yazdım sadece.

[wendigo]

The Red King
Scenario one: The Squatter
The Red King kumpanyasının ilk senaryosunu 5 kişilik bir oyun ile açtık.
Mekanın ortasında 3 odalı bir ev, o evin orta odasında da bir snow troll bulunuyor. Bu troll çok afedersiniz haftalardır hacetini o odanın içinde giderdiğinden dolayıdır ki odada kesif bir koku var. Odaya girmek isteyen will save atmak zorunda. Tutturamazsa burnunun direği kırılıyor ve kapının eşiğinde kala kalıyor.(Sanırım bizim oyunda bu konuda save tutturamayan olmadı). Tahmin edilebileceği üzere bu odada özel treasure bulunuyor. Ayrıca trollü haklamanın xp ödülü var.
Her turun sonunda rastgele bir kenardan blood-marked berserker arkadaşlar geliyor. Bunlar fena vuruyorlar ancak yine tur sonlarında zar atışı sonunda "20" gelirse daha bir hayvani hale geliyorlar. Şanslıyız sadece oyunun sonuna doğru bir tanesi hayvanilerden biri oldu.

Bizim maçı Alkım-Deniz-Efe'nin taraf ve Burak-İbrahim'in taraf diye ikiye ayırmamız gerekir ki sanırım bu iki grup neredeyse hiç birbirleriyle muhatap olmadılar.
Ben çakallık yapıp ilk tur Leap de kullanarak bir Thief'imi üst kattaki bir treasure yanına getirdim. Tam "kih kih, hemen de aldım hazineyi" derken Deniz Bey Push büyüsüyle benim Thief'i 5inci kattan aşağı attı. Thief öldü. Adam öldü, öldü.

Burak-İbrahim tarafında, Burak bir treasure tarafına gideyim dedi, İbrahim'in Archer "20" attı. Burak'ın adam öldü. Benim takip edebildiğim kadarıyla o taraf oyunun sonuna kadar aynen böyle devam etti. İbrahim "20" attı, Burak'ın takım azalarak bitti. Ama hazinelerin çoğunu (2'ye 1) da Burak aldı ilginç.

İlk tur sonu The Red King genel kumpanya özelliğine göre "17" attım ve alternatif evrensel, sanal gerçeklikler falan tövbe estafurullah birşeyler oldu(Reality crack). Her figür orta noktaya göre bulunduğu yerden 6" geriye itelendi. Bu ilerleyen turlarda 2 kez daha olunca, dibimizdeki hazineleri almak için bir tarafımızı yırtmamız gerekti. Sürekli patinaj, bobinaj.

Özellikle benim tarafta çok fazla random encounter, imp geldi. Hatta bir cin de geldi ki benim korkulu rüyam kendisi. Cinin bir numarası olmadı ama dandik impler iki thiefimi öldürdüler. (Tişikkirlir Deniz ve 20'leri). O ara İbrahim 20 attı, Burak'ın bir adam daha yattı. Alkım snow troll'ü agroladı. Peşine taktı, baya da vurdu. Sonra ben pislik yapıp tek okla son HP'sini alıp öldürdüm. Geldi xp'ler. Alkım orada bana bir kuruldu tabi. Oyunun son hazinesini dışarı çıkartmaya çalıştığım son iki turda ne biçim yapıştı, gitmedi bir türlü. Duvar ördükçe geldi, kaçtıkça uçtu. Sonra İbrahim 20 attı, Burak'ın bir adam daha gitti. Deniz kendi tarafındaki random mobları ve kendi adamlarını transpose manyağı yaptı. Adamlarda kafa diye birşey kalmadı. Sonra Burak 360'ta 1 attı ve nerd rage geçirdi. 

En dramatik ve son zar, son turdaki 17 reality crack zarından sonra, son(hem de ortadaki) hazineyi taşıyan treasure hunter'ımın move check 19 atması oldu. Hazine düşmediği gibi Alkım'ın zulmünden de kurtuldum ve oyunu bitirdik.

Efe 3 Treasure
Deniz 2 Treasure
Alkım 2 Treasure
Burak 2 Treasure
İbrahim 1 Treasure

Man of the match: Treasure Hunter, adam en ortaya gitti, aldı, geldi çıktı.
Mal of the match: Wizard, üst kattaki hazineyi almak için 40 takla attım, crumble ile aşağı düşürmeyi akıl edemedim.

Yazması bile baya eğlenceli oldu ki oyun sırasında baya eğlendik. Yanlız 5 kişi olunca gerçekten masanın tamamında ne olup bittiği bazen karambole gelebiliyor. Ekleme yapılırsa daha da şukela bir rapor olabilir.

[Reileen Kovacs]

Oynanan Senaryo: The MAUSOLEUM
Oynayanlar/Crewleri: İpenk (Mezarcılar) - Deniz (Yazhâne Büyücüleri)
Kim Ne Kazandı: Mezarcı İpek 275 XP, 360 GC, Grimoire of Reveal Secret, Grimoire of Suggestion ; Sigilbaz Deniz 260 XP, Cloak of Night, Grimoire of Fast Act, Scroll x2
Özet:

Haritanın ortasında mozele, etrafına da serpilmiş 6 adet hazine, karşılıklı kenarlara geçtik Deniz beyle. Mozelenin dört kenarına yerleşmiş bir sürü iskelet. Ha bir de belamızı aradığımız için hazine üzerinde hak iddia ettiğimizde spawnlanacak yedi sülalesini gömesice yaratıklar.

Karşılıklı kenarlarda olduğumuzdan birbirimize bulaşma fırsatımız olmadı. İskelet ve oradan buradan çıkan imp bozuntularıyla uğraştık paso. Kişi başı 3'er hazine kaçırarak kapattık oyunu.

Büyü MVP'si: Basmati, bir büyüsünü bile kaçırmayarak çatır çatır iskeletlere Bastı. (Sis atma!)
Faili Meçhul Zarlar: Kara Gül, zarda ardı ardına üç tane 1 atarak fail üzerine fail yaptım. Kardeşim bir tane bile mi zar tutmaz yav!? Bir büyü, allasen bir büyü atayım! BÜYÜ ATMAK İSTİYORUM ARTIK.

Oyundan fotoğraflar için linklendiniz:
https://imgur.com/a/84KvwSO

[ibrahimerol]

Oynanan Senaryo: Investigations
Oynayanlar/Crewleri: İbrahim (Houdini'nin Sirki), İpek (Mezarcılar) - Deniz (Yazhâne Büyücüleri)
Kim Ne Kazandı: İbrahim: 3 treasure, 320 xp; Deniz: 2 treasure, 300 xp; İpek 2 treasure, 260 civarı bir xp.

Özet:
Oldukça barışcıl bir oyun oldu, evet barışçıl. Barbarlarla olan combatlar harici neredeyse hiç birbirimize bulaşmadık. Ben ikinci tur İpek'in açıkta duran Apot'una bir uyarı atışı attım, 2 hp'ye düşen Apot uyarıyı almış galiba bir daha gözüme gözükmedi. Tüm oyun boyunca topu topu iki kombat zarı attım, biri az önce bahsi geçen Apot'a olan crossbow atışı, bir de barbarı 20 ile tekleyen köpek (evet yine 20).

İlk tur Deniz çok hızlı yürüdü, construct hemen barbarların yanına geldi. İpek ile ben köşelerimizden çok açılmadık, ben önümdeki binaya saklandım, bolca sis attım. Hal böyle olunca barbarlar Deniz'e doğru bir yükseldiler. Deniz yetmemiş gibi alarmı da aktive etti. yeni gelen barbarlar da genelde Deniz'e doğru kapıdan gelince Deniz baya barbar magnet oldu. Neyse ki çoğunu başarıyla dövdü. Bu sırada İpek ve ben nispeten sakin olan diğer fetish standlarına yanaştık. Ben olaysız bir şekilde 3 tanesini alıp kaçtım. İpek de en sona kalan iki taneyi aldı. Sağolsun fedakar Deniz içinde tuzak ve boş olanları da kendine aldı. Belki 10 kadar barbardan bir şekilde sıyrılıp iki treasure'u çıkarttı sonunda. Oyun sonuna doğru barbarlar İpek'in construct'a sardılar. bir ara tek başına 4-5 tanesini dövmekte idi. İpek'in Construct sonunda daha fazla dayanamayıp tanrısının rahmetine kavuşunca ortada hiçbir treasure ve kombat kalmamış oldu. Hepimiz çıkmamız gereken kenarlardan çıkıp uzaklaştık.

Bende hiç maç dışı kalan model olmadı, Deniz'de 3 tane vardı sanırım, onlarda önemli bir yaralanma yokmuş. İpek'te de yoktu. Neticede hiç kayıpsız, bol treasure'lu bir oyun oldu.

[Kerberos HQ(?)]

Senaryo: Back Into The Fire
Crews: İbrahim(Houdini'nin Sirki), İpek(Mezarcılar), Deniz(Yazhane Büyücüleri), Burak(Light Shines Through His Crack, His Majesty The Queer Lord)
Kim ne kazandı?: Burak- 3 treasure, geri kalan herkes 2'şer treasure.

Ortada üç portal ve etrafını sarmış bolca barbar eşliğinde oyuna başladık. Tüm oyuncular hazineleri kendi taraflarına yerleştirerek merkezde bulunan hazineye doğru bir yol oluşturdu. His Majesty The Queer Lord, cürretkar bir şekilde ortaya atlayıp kendini ve yancılarını ortaya çıkararak tüm aggroyu üstüne çekmiş oldu. Bu sırada diğer oyuncular kendi taraflarındaki hazineleri temkinli bir şekilde almaya ve barbarlarla aralarına olabildiğince çok fog koymaya çalıştılar. Başarılı oldular da. Ta ki aç karınları guruldayıp gözlerindeki hırsla birleşene kadar. Tam hatırlayamamakla beraber üç veya dördüncü tur gibi ortadaki hazinenin başında The Good, The Bad, The Ugly sahnesi yaşandı. Ortamda tek başına kalan bendeniz Light Shines Through His Crack, His Majesty The Queer Lord, ivedilikle(ibnelikle?) alanı terk etti ancak talih bazen queerların yanında da olabiliyor. Deniz'in Treasure Hunter'ı hazineyi çıkaramadan İbrahim tarafından atılan Fool's Gold büyüsü ile işlerin seyri değişti. Masanın sağ alt kısmında kıran kırana bir dövüş oldu. Günün sonunda ucu ucuna ortadaki hazineyi çıkarabilen taraf Queer Lord'umuz oldu.

Dikkat çeken anlardan aklıma ilk gelen Beauty büyüsünün uncontrolled creature'lar üzerinde etkisi olmadığını anladığımız an üç barbarın ortasında kalan büyücüm oldu. Biraz şansla kendini kurtarmayı başardı. Bunun dışında 18'lik cast roll'una rağmen appro'suyla iki tane Elemantal Bolt çakıp İbrahim'in Wizard ve Appro'sunu düşüren Mezarcıları da unutmamak lazım. Düşenin çok ancak kaybın az olduğu bir oyun oldu.

[Deeyo]

Senaryo: Back Into The Fire
Çeteler: Alkım(The Summonest), BurakS (Two witches would watch two watches), Efe (Wallcular), Kurtuluş(cüceler)
Kim ne kazandı?: ,alkım - 4 (1merkez) treasure, Burak 3 Tr - Efe 1 TR - Kurtuluş 1 TR

Maça herkes invis başladı ama hemen Sisler duvarlar derken kimse kimseyi göremez hale geldi zaten.
Kurtuluş hemen ortaya bastı. Ben ve burak bize görece yakın TR'leri secureladık.
EFe ile aramızdaki TR'yi kapatan Sis şans eseri kalkınca hop diye çekip laak diye pick upladım.

Bütün uncontrolled yaratıklar Efeye kalkınınca Efe pek dönüp bakamadı bir tek ortada Kurtuluşu sıkıştırdı. Hrutlar Barbarlar Kurtuluşu Efeyi zayıflatınca. Ortaya yönelip Merkez Treasure'u telekinesisle çektim. zar şansımın çok olmayan maçta rakiplerin birbirini yıpratması ve uncontrolledların benim taraftan çıkmaması ile 4 Tr bende kaldı.

Olaylar Olaylar: Kendi wizardının olduğu kombata Ateş edip rakibe 20 ile tek atan Marksman, kurtuluş fazladan chicken nugget versin.

 

[wendigo]

7. Senaryo: HERDED LIKE CATTLE!
Crew: BurakS, İpek, Efe
Kim ne kazandı?   BurakS ve Efe 2'şer treasure, İpek 1 treasure ama merkez treasure.

Enteresan bir senaryo. Paralel evren üzerimize üzerimize kapanıyor.(Veil movement) Her tur oynama alanı daralıyor. Tam bir " topukla, kaç kurtar" aksiyonu. Normal masadan daha dar bir oyun alanıyla başladık. Başlangıçta 3 grup da masanın aynı kenarından başladı. Her tur sonunda atılan zara göre de 2"-6" arası alanın bir miktarı diğer düzleme geçiyor ancak o düzlem pek hayırlı bir düzlem olmayacak ki, eğer herhangi bir figür diğer tarafta kalırsa direk yattara !!
İnsiyatif zarları hariç bütün oyun kötü zar attım. Kötü derken düşük değil, kötü. Veil movement'in ilkinde 20 attım 6" birden kapandı. Ortadan başlamıştım, biraz riskliydi ancak neyse ki senaryo gereği kimsenin birbirine saracak hali olmadı. Genel olarak herkes hrutlarla rahat başa çıktı. Fakat veil zarlarını cidden fena attık. Treasurelardan biri kimse alamadan diğer tarafa geçip heba oldu. Ayrıca yine ben, evet ben, Reality Crack zarını 19 attıktan sonra sanırım en fenası 1 attım. Tüm modeller 6" random sağa sola savruldu, treasurelar yerlere düştü, çığlıklar.....

İpek'le centilmenlik anlaşması yaptık, Burak'ın pek bir zoruna gitti. Burak'ın feci kötü zarları sayesinde ölen Hrut'ların yerine yenilerinin gelmemesi büyük işimize yaradı. Sonuç olarak ittir kaktır, nefes nefese çıktık dışarı. Fakat ben Knight'ımı kaybettim, yerine yandan yemiş Man-at-arms ile oynayacağım bir sonraki senaryoyu. Tek tük kayıplarla fena senaryoyu atlattık.

Man of the match: Benim ranger, oyun en sonda sıkıştığında Hrut'a 20 ile tek atıp bütün bir combatı açarak adamlarımın kaçmasını sağladı.
Mal of the match: Ben. 18-19 atmak her zaman iyi değildir.

[sargon]

8. Senaryo: PLANAR SINKHOLE
Crew: BurakS, Deniz, Efe
Kim ne kazandı?   Herkese 3 treasure

Koca şehirde bulmadığımız musibet kalmasın diye olay ufkundan kaçmaya çalışıp beceremediğimiz ufak minik bir karadelikle başbaşa kaldığımız senaryodur. 3'lü dizilim şeklinde oynadığımız oyunda, tam ortada bir karadelik, her tur treasurelar ve oyuncuları kendisine çekmekteydi. Eğer treasure'lar deliğe düşerse kaybolmakta. Bir de nullmen olayı var ki magic'e immün, lakin tırt çıktılar.

Çaktırmadan önümdeki 3 treasure'a taahhükküm kurmaya çalışırken istemeden tüm nullmen aggrosunu çekmiş bulundum allahtan okçu 20'si, knight dayağı falan derken temizledik. Efe ile Burak tabii ki birbirine girmeye çalışıyordu. Burak hep 4.turu oynadığı için, 2.turda yürüdüğü hazineyi 5.turda Efe'ye bırakmak durumunda kaldı, çünkü tabii ki tüm random encounter Burak'ın taraftan çıktı. Sonra Efe kafayı bi kaldırdı, ben 4. hazineyi almışım gidiyorum, saymam olsa almazdım.

Seri transpoze ve ittirme büyüleriyle yavaş yavaş hazineleri sağlama aldıktan sonra, mor bir yıldırımla ortamdaki büyüler temizlendi (Fractured reality'de mass dispel geldi). Duvarlar sisler herşey gitti tabii, sonra Efe ıkın sıkın aldı benim fazla hazineyi eşit paylaştık.

Man of the match: Efenin Treasure Hunter, en son büyük construct'a kriti çakıp son hazineyi kapızladı.
Mal of the match: Ben. Scrollar olmasa büyü yapamamıştım.

[Deeyo]

7. Senaryo: HERDED LIKE CATTLE!
Crew: BurakG, Allkım, Deniz
Herkes 2 treasure, BurakG'nin 1'i merkez treasure

8. Senaryo: PLANAR SINKHOLE
Crew: Alkım, İbo, BurakG
Kim ne kazandı?   Herkese 3'er treasure
Burak'ın nötralize etkisiyle (ilk sıkana sıkarım) herkez kendine düşen kadar TR aldı. Nötraller bana kabardı kayıpsız atlattık

[wendigo]

9. Senaryo: KING OF THE HILL
Crew: Burak, Efe, BurakS
Kim ne kazandı?   BurakS ve Burak 2'şer treasure, Efe merkez ile birlikte 3 treasure.

Alanın ortasında büyüler, ayinler, bir şeyler yapan Herald of the Red King ve etrafına dizili(treasure'ların üzerinde duran) 4 tane Hrut Stinger ile oyuna başladık. Burak agresif başladı. Ortadaki Herald'a ve Hrut'lara uzaktan sıkmaya başladı. Ama Herald'a ne biçim sıktıysa, oyunun başında "naapcaz bu dayıyı yieeaa?" diye düşündüğümüz adam 3. turun başında yattara oldu bile. Aynı turda Reality Crack zarını 17 atarak(tabii ki ben) işin rengini değiştirdim. Saha en tepesinde 6"x6" düz bir alan kalacak şekilde bir piramide dönüştü.
Derken bir de baktım, aaa herald ölmüş, hrutların korkulacak bir hali kalmamış, merkez treasure önümde kabak gibi duruyor. O sırada Burak ile bir bakıştık.
Burak: "aman diyim oraya yeltenme"
Efe: "galiba yeltenecem"
Burak: "bak abi sıkıntı olacak"
Efe: "çok haklısın ama sanırım onu alacam"
Burak: "bak valla dalarım."
Efe: "Dalarsın canım kardeşim ama treasure'ı aldım"
şeklinde ilerleyen telepatik bir miktar da dışapatik diyalog sonrası Burak benim adamlara yürümeye başladı. Bu sırada treasure'lar alındıkça bütün uncontrolled creature'lar Burak'ın olduğu bölümden çıkınca işi çok zorlaştı. Apprentice da sıkıntılı bir yerde kapana kısıldı.
Farkettiyseniz BurakS'den hiç bahsetmiyorum. Çünkü bu işbirlikçi, çünkü bu ajan, kendini unutturup bir bana bir Burak'a saplayışlar yapmaya başladı. Benim treasure hunter'ı mindcontrol yaptı, kendi treasure taşıyan thief'ime saldırttı. Dispelldir, will checktir derken tam yırttım diyordum ama yaralanmış treasure hunter'ım öldü sonunda. Sahanın ortası çok karışacağı için sağa sola wall yapmaya başladım. Ama 1-2 tur anca masada kaldılar, tekrar yapayım derken Burak'a uncontrolled iyice bela oldu. Ama aynı şekilde de bunları farmladı baya 7-8 tane uncontrolled öldürdü.
Oyunun sonlarında son bir gayret alanın ortasındaki adamlarıma baskın yaptı Burak. Etraflarını duvarlarla kapatıp yardım gelmesini engelledim. Sonra Burak aynen şöyle dedi: "Abi benim bu adamlar haşat olmadan ben rahat edemeyecem. Vur" Şahitlerim var, aynen böyle dedi. Ben de vurdum ama aşırı vurdum yani niyetim o değildi tabi. 2 kere üst üste 20 attım. Burak'ın adamlar yattı. Benim adamlar rahatladı. O sırada BurakS yine mindcontrol falan bir şeyler yapıp rahatsızlık verdi etrafa.

Benim açımdan tam gerektiğinde gelen çok şanslı zarlar ile başarılı bir senaryo oldu.

 
 

[Deeyo]

9. Senaryo: KING OF THE HILL
Crew: Deniz Alkım
Kim ne kazandı?   Alkım Merkezle beraber 3 TR 300 xp,  Deniz 325 (Heraldı kesti) xp 2 TR +

Senaryoda masa düz başlıyor sonra birden reality crack olup bir piramit şeklini alıyordu masa.
Yine barışçıl bir oyun oldu. başta baya control demon büyüsü kaçırdım. Sonra summonladığım implerden birini salıp Hrut control ettim. O Impi de Kontrol ettiğim Hrut kesti. My New boyfriend beat my ex.
Deniz de Piramit açılınca sorun olacağını düşünüp farklı kenarlarına Wizard eye ekleştirdi sonra W.E.'leri kullanarak transpozeler çalıştırdı. Oklayarak incelttiğim Heraldın son iki canını Large constructıyla aldı ama sonra orta treasure'u ellemedi, yandan wizardına elleşmiş Nullmanı knayt ile tokatladı ben de diğer yandan gelen cine sis çektim. Sakin sakin geri çekildik.

[wendigo]

11. Senaryo: THE BRIDGE
Crew: Efe, Alkım, BurakS
Kim ne kazandı?   Herkes ikişer treasure kazandı ama yaşama sevincini kaybetti

Oyun alanı 36"x30". Uzun kenarların sonunda 6" genişliğindeki bölge(chasm), girilemeyen, girilince de üzen bir alan. Bu alanın ortasında 4" genişliğinde bir köprü bulunuyor ve amaç bu köprüden geçerek alanı terk etmek. Ayrıca oyunun ikinci turundan itibaren bütün alanı random kesen bir "dimensional veil" mekanı ikiye ayırıyor, los kesiyor, kimse veil'in bir tarafından diğer tarafına geçemiyor....Hrut dayılar hariç....

Alkım sol köşe, Burak sağ köşe, ben de ortada başladık. Ben hızlı adamlarımı hemen ileri atarak treasureları bir an önce kontrol etmeyi düşündüm. Çok iyi düşünmüşüm, 5 adamım ileride, 5 adamım geride kaldı. Veil 3 tur üst üste sürekli başlangıç bölgelerine geldi. Ortada kaldığım için sürekli benim arkada kalan adamların önünü kesti, sürekli yerimde saydım. Önde kalanları da kuvvetli Hrutlar patates etti.

Bunlar yetmiyormuş gibi bir de dedik ki "reality crack" zarı da atalım. (Valla ben atmayalım şeyi çıkar dedim, dinlemediler). Attık, ortadan herkesi ve her şeyi 6" geri ittirmece geldi. Burak'ın adamlar chasm'a itildi, bir iki tanesi hemen nalları dikti. Alkım zaten o sırada 25 tane falan uncontrolled ile uğraşıyordu(Ok abarttım ama 25 değilse de 24 falandı galiba). Bir de reality crack gelince "eller gider Mersin'e, sen gidersin tersine" şeklinde, elinde treasure bir garip archer oyunun 8. turunda neredeyse oyuna başladığı yerdeydi. Tabi buna biz pek bi güldük.

Gelelim oyundaki tuhaf olaylara. Ama nasıl tuhaf?! Her kim, uncontrolled monsterlar için fight zarı attıysa, maşallah  18-19'dan aşağı atan olmadı. Ben iki kez 20 attım, BurakS benim gördüğüm iki kez 20 attı, Alkım 3 ya da 4 kez 20 attı. Herkesin adamlar, ama özellikle benimkiler oyunun başında patır patır yattı. 3. turda benim apprentice öldü. Adam öldü, öldü.

Şimdi en acaip bölüme geldi sıra. Artık güç bela köprüye yaklaştık, adımımızı atıcaz, hatta BurakS 2 adamıyla köprüde duruyordu ki, Alkım veil zarını 6-6 attı. (Bunun ne kadar acaip birşey olduğunu daha iyi anlayabilmek için bknz. sy 53. THE RED KING). Ee kaldık köprünün önünde, herkesin adamlar köprünün önüne dizildik, sanki bir İzban, sanki bir metrobüs. "Kaptan orta kapı" bağırışları, çığlıklaaar, yardım çığlıkları ulan Alkım atacağın zara senin...

Derken BurakS sanki o karambolde birinin birine dalacak hali kalmış gibi, köprünün önündeki adamlarının üzerine sis attı. Yahu adam canımız burnumuzda zaten sis attı ya. Canına tak etmiş olacak, Alkım masayı ters çevirdi, modeller yerlere düştü, terrainler kırıldı, zarlar saçıldı etra....Neyse Alkım kızdı tabi ama yapacak birşey yok. 2 tur köprü önünde eziyet çektik, son bir gayret can havliyle geçtik gittik. Oyun bittiğindeki ilk hissiyatım "bi daha da gelmem" oldu. Senaryo zaten zordu ama biz topluca attığımız zarlar ile ultra horrible nightmare zorluk seviyesine çektik sanırım oyunu.

Benim 6 adamım yatmıştı, sadece thief ve köpek öldü yerlerine yine köpek geldi. Apprentice'imin de psikolojisi bozuldu. Artık -1 W ile devam edecek kendileri.

Man of the match: Alkım'ın tırt bir demonu galiba 4 hrut patakladı.
Mal of the match: Benim en önden giden thief. En hızlı patates olma rekorunu aldı.

Zar of the match: Tabi ki Alkım ve düşeş...