Adnan'ın önderliğinde yeni bir oyuna başlıyoruz,
1920'li yıllarda Arkham'da geçiyor.
gelecek haftadan itibaren
İrlandalı dolandırıcı "professör" Shaun West'in, Kuzeni bilim adamı Nathan West'in ve İrlandalı celtic kamyoncu daren Mcthompson'ın kafayı yeme hikayelerini buradan takip edebilirsiniz.

Kadro dolu mu ?

sanırım dolu ibrahim, ama izleyiciye itirazı yok Gm'imizin bekleriz.

Shaun West'in miskatonik üniversitesi koridorlarında, düşündüklerinden;

....Peh iş yapmayı bilmez Rahip sürüsü, ne güzel yedirecektim kaz kemiğini Aziz Viktor'un kemiği diye, neyse aslında o gün işin bitmemesi iyi de olmuş, Bob daha iyi bir işle geldi. Satsaydım kaz kemiğini daha sonra bu iş yüzünden izimi sürme olanakları olacaktı....

....... bizim kuzen nathan normalden de bıkkın, solgun görünüyor, asker arkadaşı doktor, beynini patlatmış gözleri önünde, yazık be. Saf adamdır severim elemanı, şu doktor mackpersie mi mckenzie mi bıraktığı garip bir taş var, obsidian dedi ne acaba, biraz kendine gelsin onu da okuturuz......

..... Güvenlik yok gibi bir şey, sandıkları depodaki 8-9 no lu odalara koyuyorlar, şu iç anahtarın kopyasını çıkarttığım da iyi oldu, Bob'un gözleri açılacak, doğru adama geldi....

..... Bu Nathan'ın adını bağırıp çağıran herif de kim be, dikkati üzerimize çekecek gerizekalı.....

17 05 11'te aynı oda, aynı saatte devam ediyoruz.

şu ana kadar işler sakin gitmiş olsada gelecek günlerin kaosa gebe olduğu aşikar.
şehir zaten yaşanacak gibi değil, bir de soruşturmanın baskısı.
intihar eden asker arkadaşı, satılık mafya babaları ve yüreksiz polisler.

güvenmekten bahseden yok ama kim ile yola devam edeceksiniz?
suçsuzsunuz ama ispat edemezseniz...

Shaun West'in Nathan'in evinde sabaha karşı düşündüklerinden,

Şerefsiz Bob; aslında tahmin etmeliydim beni oyuna getirdiğini, yok neymiş adamı vurulmuş benim geçmem gerekiyormuş yerine, oysa doktoru o öldürmüş, şimdi cesedinin ya da cesetteki bir şeyin peşinde. Peki doktorun cesedi nereye kayboldu morgdan, bobun peşinde olduğu şu siyah taşın bizde olduğunu öğrenirse çok kötü olacak... Lanet olası Federal nereden çıktı, cinayeti de üzerimize yıkıyor eşşoğlueşek, 3 gün'de bob'un üzerine nasıl yıkacağım bu işi bakalım... Şu Daron denilen aptal irlandalı çok konuşuyor ama şu an o da bizimle aynı bokun içinde, kullanabiliriz herifi belki...

alkım, abi kişisel ricam "DARON" o adamın adı. abi dördüncü oynumuz lk dahil bir defa ismimi doğru söylemiş değilsin :)

Shaun West'in düşündüklerinden
------

19 Şubat 1922 Gündüz

Sırf şu işin aslını araştırmak için, Daron'la Bob'un peşinden Insmouth'a kadar gittik, ne garip yer, her yer vıcık vıcık, insanlar sanki 2 kafalıymışız gibi bize bakıyorlardı. En azından Bob'un sadece bir maşa olduğunu garantilemiş olduk, birbirinden garip adamlar hepsi, Arkham miskatonik üniversitesinin kütüphanecisi de bunlardanmış anladığım kadarıyla, bizim Nathan'la daha bugün konuştuğunu bu heriflerden duyduk . Güya bizi ağırlamaya kalktılarda orada kalmak için iki kere delirmek gerek.
Dönüşte Bob arkamıza adam taktı, allahtan Daron iyi nişancı da yoldan çıkarttık o arabayı...
------
19 Şubat 1922 Akşam
Çürümüş bir aynasızla sohbet etmek çok sıkıcı be, pislikleri paçalarından akıyor. Doktor'un cesedini çalınmasına yardım ettiğini tahmin ettiğim Morg görevlisi ölmüş. Garip kurşunlar da delil odasından çalınmış. Bizimkiler Nathan'ın asistanın eski evine gitmişlerdi, Nathan'a verdiği o kitap sayfasının ne olduğuna bakmak için, Ölen morg görevlisinin karısı da oralarda yaşıyor onu bir ziyaret edeyim....
-------
19 Şubat 1922 Gece
Geri zekalı karı, akrabalarının kafasını kesip bir koltuğa oturtmuş , bir ağlıyor, bir yapmalıydık diyor, delirmiş! Beni de yanlarına katacaktı, ah kötü çizdi karnımı #$½#$#, sevmiyorum şu aleti kullanmayı ama kudurmuş bir köpeği vurmuş gibi hissettim yere düştükten sonra kafasına sıkarken, elim titriyor...
... şu Daron'un kamyonu değil mi?....
-------
1922
Bu ne biçim iş, heriflerin izlerini takip ederken çatı katına çıktım geri dönerken kendimi başka bir yerde, bir mezarlığın ortasında buldum, bizimkiler de aynı tongaya düşmüşler...  Asistan ve güya ölü Doktorda burada, güya ölen adam kopyasıymış, güya biz de buraya düşünce bizim de kopyamız oluşmuş buraya girince (gerçi belaları benim yerime çekecek başka biri olması hoş bir şey), Büyükçe penceresiz bir ev, bir de taştan kule bir de garip bir orman dışında bir şey yok güya senelerdir aylardır buradalarmış, yok ayini tamamlaması lazımmış buradan çıkmak için, ayin de o sayfadaymış yok o taş ayinin bir parçasıymış.

Neydi yazanlar Nathan'ın anlattığı kadarıyla o sayfada..

Eski Almanya'da,
Bir Şövalye yardımcısıyla girer,
Kara Orman'a
Bir varis diler;
kuru tohumuna ve toprağına,
Kara Cadıyı Bulmaktır amacı,
Cadı ona kazanı gösterir,
Der; Doldur bunu soyundan kanla,
Şövalye düşemez bu kadar;
Kazanı Cadının kanıyla doldurur,
Kazan kaynar kaynar...

Devamı nasıldı... neyse,
-----
Bu ne be acayip bir yaratık kanatları ve korkunç pençeleriyle Nathan'ın üstüne atıldı, allahtan kurşun işliyor.
----
22 aralık 1922
Ne oldu be, Doktor bir kaç anlamadığımız bir şeyler söyledi, nathan elindeki taşı bir şekilde kullandı ve arkham mezarlığındayız ve Aralık ayı
10 ay!
Cenazemi kaldırmışlar!
Hayatımda böyle oyun çevirmedim!
Elimizde kalan tek şey garip sembollerin olduğu bir kitap ve bizden habersiz geçen 10 ayın bilinmezliği.

Shaun West'in düşündüklerinden
------

... şu Daron'un kamyonu değil mi?....
-------

Artık değil...



Teşekkür ederim notlar için, hikayenin sizde yer etmesi beni çok sevindiriyor.
Ese ve Zehirin de not ve düşüncelerini duymak isterdim açıkçası...

uzun bir aradan sonra tekrar devam ettik....
Sabaha karşı arkham karakolu nezarethanesinde sabaha karşı Shaun uyuklarken....

Kahretsin kahretsin kahretsin, ne güzel her şey lehimize iken nasıl alt üst oldu....
ölmüş olduğum varsayıldığı için hiç bir suçlama kalmamış ajan swift soruşturmayı kapatmış,
Insmouth'da isyan çıkmış, yolları kapatmışlar kimse girip çıkamamış, insanlar sokakta birbirini kesmiş,
Arkham'ın sütü bozuk komiserini parçalayıp ağaca asmışlar,
İrlandalılar kendi içinde kapışırken italyanlar afyon getirip köşeyi dönmüşler...
Tam yolumuzu bulmaya çalışıyorduk, ki kahrolası Doktor, ölümden dönen doktor, bizi abuk yerden çıkaran büyücü doktor ve iki adamı Nathan'ın evini bastı, kapıştık indirdik adamları ancak marcus'a sanki kurşunlar normal işlemiyordu. Kalbura çevirdik adamı ama hala nefes alıyordu...
Neyse tuttum hastaneye götürdüm marcusu, daron'u, polis geldi şimdi buradayız sıktığımız yalanları yutmadı gibi komiser
ama ama
a.. k...iiim.....

pis kokulu Insmouth körfezi açıklarında gecenin ayazında motorlu bir kayıkta daron'la beraber kütüphanecinin kayığının peşinde giderken Shaun olanları düşünür.....

....Ulan keşke hapiste kalsaydık be...

Şu salak Ajan Swift ve bizi bobun peşine düşmemiz için hapishaneden çıkartıp, bizimle beraber insmoutha yollandı.
Insmouth'ta leş gibi bir kafede Bob'u kıstırmıştık ki gerizekalı herif kendisiyle beraber Nathan'ı yakalattı...
Elimizdeki kitapla (Master of Black Arts) değiş tokuş etmek üzere anlaştık Nathanı.
neyseki aklıma Arkham'daki kütüphaneci geldi, bu herif insmouthtalki heriflerle bağlantıdaydı...
onu biraz yemlemeyince insmoutha gittik yine bobla konuşmaya...

Eşşoğlueşek Bob, Ajanın babasıymış!!!....
Tüm bu Eşşoğlueşekler doktor marcus'un peşindeymiş, nathan'ı yem olarak kullanıyorlarmış.. Eşşeoğlu eşek Bob bizimkileri denizde bir yer ölmeye göndermiş...

Aklı bir karış havada Esheoğlu Nathan'ı bulduğumda ne durumda olacak?

Peki bizim eşşoğlueşek Daron niye afyon çekmiş köpek yavrusu gibi Kütüphanecinin peşinden gitti?

Kime ne kadar güvenebilirim?

Kendime güvenebilir miyim?

....Ulan keşke hapiste kalsaydık be...

heyecanın yüksek olduğu bölümlerine başladık oyunun,
dahası da gelecek gibi... (eğer sanity yeterse :D)

son oyunla beraber artık call of cthulhu tadını almaya başladık sanırım.

akşama görüşürüz.

p.s. alkım, buz var değil mi evde?

yes sir!

güzel,
geçen gün eksikliğini duyduğun şey bu sefer çantamda!
;)

bugün aklımdan geçtiydi zaten