ankara seyahati hakkında üç-beş bişiy karalama zamanı geldi. efendim, yakupla baranın son gün satışına (!) müteakip, sadece çağdaş ve ben ankaradaydık. sabahın köründe başlayan yolculuğumuz, yüksel caddesinde edilen kahvaltı ve starbuckstan alınan kahve eşliğinde ayılmakla sonlandı. Hatıraları yad etmek için Çağdaş'ı Kızılay ve Bakanlıklar civarında biraz yürümeye ikna ettim ve tabana kuvvet oversoula yollandık. Ankara'nın merkezi, özellikle Yüksel ve Bakalnlıklar neredeyse hiç değişmemiş. Dost'un façasını düzeltmişler biraz, bi de Kızılay binasının altında bitakım dükkanlar açılmış felan, neyse...
Oversoul'a vardığımızda bir kişi hariç turnuvaya katılacak herkes mekandaydı. Selamlaşmalar vs.den sonra ordularımızı dizmeye başladık. Oversoul'da hiç bulunmayanlar için dükkanı biraz anlatayım: Dükkan yola uzunlamasına yerleşmiş bir zemin kat daire. Yaklaşık 4-5 metrelik bir vitrini var ve vitrin ilgi çekecek şekilde donatılmış. Dükkana girilen oda wargaminge ayrılmış: Sıkışık nizam 3 oyun masası, kutular, blisterler, kitaplar... Arka kısma geçerken koridor gelmeden hemen önce ufak bir odacık var. Buradaki masada boyacılar konuşlanıyor. Koridorun bağlandığı arkadaki iki odada ise magic ve FRP oynanabilecek, güzel döşenmiş odalar var. dolaplar da burada. Haliyle mekanın tuvaleti ve mutfağı falan da var tabii. Metrekare olarak kuleden daha büyük değil oversoul, onu söylemem lazım; ama iç tasarım haliyle daha zevkli.
Maçlardan önce hem elemanlarla tanışmak, hem ortamı hem de orduları öğrenmek için bir süre sohbet ettik Ankaralı arkadaşlarla. Kule'deki trendin tersine, 6. sürüm kuralları geldikten sonra oversoulda neredeyse hiç 40k oynanmamış ve ağırlık tamamen fanteziye kaymış. Haftada en az 7-8 fantezi maçı oynandığını ve 10 kadar oyuncu olduğunu söylediler. Ordular da -biri hariç- oldukça kuvvetliydi. içinde cauldronlu 40 witch elf olsun, 3 tane 100lük slave rat olsun, 18lik gutstar olsun herkesin maşallahı vardı. Bununla beraber, generallik konusunda çok büyük bir parlaklık gördüğümü söyleyemeyeceğim, çağdaş hariç tabi. Adam yendi geldi
Turnuva sırasında mekana oldukça gelen giden insan oldu. Turnuvayı seyretmek için demiyim de, gelmişken kaldılar. Özellikle 2. tur oynanırken içerisi oldukça kalabalık olmuştu diye hatırlıyorum. ekstra 20 kişi kadar gelmiştir, aralarında kadınlar vardı falan, ilginç...
Fantezi en popüler dedim, 40k tam yalan. Bunlar dışında x-Wing'e fena sarmışlar, onu gördüm. Turnuva bittikten sonra biz toplanırken hemen bi grup bebe fırsattan istifade x-wing kastı kenarda, o derece
Infinity minileri ve terrainleri ortalıktaydı; ancak pek muhabbeti geçmedi. Bir-iki kere muhabbetini açmaya çalıştım; ama yanaşan olmadı. Popüler olmadığı kanaati oluştu bende.
Turnuvadan bahsedeyim biraz: ordu listelerini gördükten sonra 3 amacım vardı: İlk turda çağdaşla eşleşmemek, en iyi boyalı mini yarışmasını kazanmak ve 1/1/1 ile turnuvayı bitirmek. Sonuca bakınca 3 hedefime de ulaştım. Değişik insanlarla oynadım, çağdaşın tavsiyesiyle magma cannon'u çıkardığım boya yarışması da benim oldu. 1/1/1 konusuna gelince, keşke o "galibiyet"i bye geçerek almasaydım
Zaten turnuvaya ilişkin tek hayal kırıklığım 2. roundu bye ile geçmek oldu. boşa harcanan birkaç saat, neyse...
İlk turda Dark Elf ile eşleştim. Meeting Engagement sonucu benim 4 birliğim reservede kaldı. Destroyer, hellcannon, fireborn ve wolf rider bebeler. Buna rağmen WE deathstarı 4. rounda kadar oyaladım. Sonra hem destroyer hem de firebornlar ile 9luk cold onelere şarj ettim. bi miktar berbat zar sonucu cold oneler kırılmayınca kombata yandan giren deathstar kazanmaya yetecek puanları aldı. Orada insan zarı atsaydım overrun ile WE tehlikesinden kaçıp DE makine parkına sarkacak ve 400 puanluk RBT alabilecektim, üstelik o verdiğim puanları da vermeyecektim felan. Nese öle...
ikinci turu bye geçtikten sonra son maç philip'in vampir ordusuna karşı idi. VC'de 5 adet ethereal ünite vardı. Benim ordumda ise hero haricinde hiç magical weapon yoktu
bu arada CD listesinde magical attack yapan hiçbir şey yok, yani roster problemi değil, yannış olmasın
neyse, durum böle olunca, adam etherallerle hilal taktiği ile üstüme geldi. firebornlar ve hellcannon ethereallerle kombata kitlendi, magma cannonu kaybettik felan. destroyer 4 round kaçtıktan sonra nihayet bir şarj imkanı buldu iskeletlere. ne varsa şarjladım; ancak 2 kişi kalan zombiler puanını vermedi. aslında bayrak kapma senaryosudu bu. Generalimi sağ tutmak için kaçırdım, sakladım bol bol felan o sayede puana kaldı iş. maç da 220-170 gibi bi puanla bitti, dizdiğimize değmedi
bu arada zaten iskeletleri alsam da oyun beraberedi de maksat kombat olsun felan işte. aman bi sıkıntı olmasın diye son round büyü bile yapmadım
Bu filip arkadaşla bayaa sohbet ettik oyun sırasında bu arada. izmiri sordu kuleyi sordu felan. büyük ihtimalle cona gelecek. mailleşiyoruz felan bakalım...
Turnuva sırasında ankaradaki kurallar konusunda bazı farklılıklar olduğunu gördük. şarj sonrası maximizasyon olayında mesela birbirine max temas etmeyen birlikleri, birini kaydırmak suretiyle maxlıyorlar. bu konuda biraz tartışayım dedim ama vazgeçtim. sonra, move chargers, şarjın sölendiği sıra ile oynanır şeklinde bi iddia geldi. ben, zarlar atıldıktan sonra istediğin şıra ile şarjı tamamlarsın die biliyodum da kitapta bulamadım felan felan. maçlarda bi tartışma yaşanmadı; sadece genco ile turnuvayı kazanan emre arasında gergin anlar oldu. ama o işin evveliyatı vardı, belli. hakem gökhan iyi bir arkadaş. pek müdahalede bulunmadı olaylara gerçi. bi de zamanı hiç ayarlayamadı. mekandan çıktığımızda saat 21:30 idi diyim siz anlayın
çıkışta bikaç bişiy içelim sohbet edelim dedidik; ancak 2130da çıkınca mekandan hepsi yalan oldu. apar topar taksi+havaş yaptık. havaş terminalinde tost yedik akşam yemee niyetine, o derece acele... havaalanına bi girdik, yer gök inliyo kaf kaf diye. bizim bebeler baskette kupayı almış maşalla, her yer kafkaf her zenci. aynı uçakla döndük, 3-4 sıra arkamdadılar. genç çocuklar tabi, uçakta da tezahürat; ama 23:15 uçuşu olunca, uyumak isteyen yolcular ve basketçiler arasında gerginnik oldu az bi. sonra sustular. ufuk sarıcayı gördüm felan...
oha buraya kadar okudunuz mu lan, eyw...