Merhaba Ziyaretçi

Gönderen Konu: Av Gezegeni  (Okunma sayısı 61 defa)

SpaceDrill

  • İleti: 101
    • E-Posta
Av Gezegeni
« : Ekim 31, 2023, 01:46:50 ÖS »
Illiad-2'de tartışmalar, kavgalar, yasalar ve koşturmalar sürer iken bir yazarın yazdığı kısa bir hikaye halktaki insanlara ulaştırılacak şekilde yayınlanır.

Arthur Green

*Bu hikâyede geçen bütün olaylar kurgusaldır ve hiçbir kurum ile bağlantısı yoktur.
Bahsi geçen kişiler ve kuruluşlar hayal ürünüdür.


1. Sayfa
Ben Isaac Murray. Hayatımın en önemli görevini yerine getirmek için Genesis
gezegenine iniş yaptım. VayTech adına gizli görevdeyim, gezegende kabarmış
olan suç örgütünü sona erdirecek kişi benim.

Bol sıfırlı maaşımın ifade ettiği tek şey, patronlarımın niteliklerime olan
güveni. Cebimi dolduran krediden etkilenmiyor olsam da harcamaya
korkuyorum. En ufak yanlış hareketim kimliğimi ifşa eder. Bu gezegende
dikkatli olmalıyım, burada kimsenin tasması yok…

4. Sayfa
… Arap mahallesine geri girdim. İçimden bir ses aradığımı burada bulacağımı
söylüyordu. Bir hedefim olmasa, arapların adım başı işlediği suçlar beni
rahatsız edebilirdi. Bu güzel gezegene konteynırlar ile inmiş olmaları bile
medeniyetimize bir hakaretti. Olsun, büyükleri olarak onlara merhamet
göstermeliydik. Bu düşünceler eşliğinde arap mahallesinin derinlerine indim.
Baharat, uyuşturucu ve Egonun silinmesi zor kokusu zihnimde yer edinmeye
başlamışken aradığım kişiyi gördüm.

Kendini göstermek istediği belliydi. Onun niteliklerindeki birisini benim bile
yakalamam zordu. Arapların arasında yalnızdık. Koca alan içerisinde masum
olan tek insanlar bizdik ve birbirimize bunu bilerek yaklaştık. Bana aktarması
gereken bir bilgi vardı.

‘’Luna, seni görmeyi bekliyordum.’’ Arzularım ancak bu kadar bastırılabilirdi.
‘’Buraya adım attığım andan beri seni izliyorum.’’ Ondan daha azını
beklemezdim, konuşurken gözlerime dahi bakmıyor, çevreyi taramak ile
yetiniyordu. Oysa gözleri bana bile görevimi unutturacak nitelikteydi. Ansızın
gözlerinde bir duygu değişimi yakaladım, tasmasız köpekler harekete geçmek
üzereydi.

5. Sayfa

Bir köpek asla havlamadan ısırmaz. En azından araplarda aksini asla
görmedim. ‘’Babalık burası bizim mekan, kapitalistlere yer yok.’’ Kirli sakallı
hayduta çevirdim bakışlarımı, eğer Luna’nın bende yarattığı hisler devreye
girmeseydi konuşmayı deneyebilirdim ancak şu an tek yapmak istediğim
çevremi sarmış olan köpeklerin kuyruğuna basmaktı.

İlk darbeyi kolayca savuşturdum, göz ucu ile Luna’nın adamlardan ikisi ile
mücadele ettiğini görebiliyordum. Bana ilk seslenen bıçağını çekti, dikkatimi
üzerine yoğunlaştırmaya çalışıyordu. Solumdan gelen Arabı fark etmem uzun
sürmedi. Üzerime atılan adamdan hızlıca kaçındım ve Luna’nın arkasına
geçerek kendimi güvene aldım.

Arap örgütünün bir üyesi olduğu belli olan adamlardan birisi silahını çekip
bana doğrulttu. Mahalledeki herkes şaşkına dönmüştü, işler ne kadar
pisleşirse pisleşsin bu kadar ileri gidilemezdi. Sözlerime Tanrı da katılıyor
olacaktı ki hiddetini bir kulu üzerinden göstererek bir silah sesiyle sahneyi
sona erdirdi. Arap örgütünün lideri Darwin az önce ateşlediği silahını yerine
geri koyarak tüm dikkati üzerine toplamayı başarmıştı. Dudaklarından
yalnızca tek bir kelime döküldü, ‘’Gelin!’’

13. Sayfa

Elimdeki kantılar yeterli olsa da fevri davranamazdım. Hislerim acele etmem
gerektiğini, bir an önce o suç yuvasını basmam gerektiğini söylüyordu ancak
profesyonelliğim her zaman önce gelirdi. Eski dostumun bana belirttiği
buluşma noktasına gittim, Kafe Brosia…
Herkes bu yerin alkol konusunda çığır açıcı olduğunu söyler ancak bu mekanın
asıl özelliği ışığın müthiş yansıtılması. İçerideyken saati takip etmek imkansız,
önüne bırakılan içkilerin sayısı dışında saati takip etmenin hiçbir yolu yok.
Ben inatçı biri değilim, mekan ile tartışmadan ardı ardına siparişimi verdim.
Ta ki ne kadar zamanın geçtiğini unutana kadar…

16. Sayfa

Taze doldurulmuş viskimi yudumlarken kapı aralandı, saati anlamamı
sağlayacak bir detay aradım ancak kader bana tek bir cevap verdi, zamanı
gelmişti. Kapının aralanması ile içeriye eski dostum, Barbaros paralı asker
şirketinin yakışıklı yüzü Krosnar girdi. İsmi, karakteri, arzuları, hepsi aynı
maskenin ardına gizlenmişti ve silahlarının bekçiliğinde korunuyordu.
Oyalanmadan masaya oturdu, konuya her daim direkt girerdi.

‘’Isaac, aradığın adam Milenyum otelinde. Beni buraya getirerek büyük belaya
bulaştın. Benimle beraber görüldüğün duyulursa bir daha rahat rahat
gezemezsin. Peşine düşecekler.’’ Sesini telaş kaplamıştı ancak aynı düşünceleri
paylaşmıyordum. Viskimden son bir yudum aldım.
‘’Bela peşimden hiç ayrılmadı, bir kez olsun ben de onun peşinden gideyim.
Belki bu sefer beni dansa kaldırır.’’ Krosnar’a göz kırptım ve masadan ayrıldım.
Hesabı ödedikten sonra mekandan çıktım ve gözlerimi ay ışığına çevirdim.
Tüm heybeti ile karşımda duruyordu, Milenyum oteli. Genesis’in suç yuvası.
Bir daha asla dönmeyeceğime yemin ettiğim yer. İnsanlık için adımdan
vazgeçtim, ideallerimden vazgeçtim ve bu dava için yeminlerimden bile
vazgeçerim. Bir tek ben biliyor olsam da verdiğim bütün sözleri tuttuktan
sonra beni bekleyen tek bir yol var, tek bir tetik, bekliyor beni çekmecemde.

21. Sayfa

Milenyum oteli beni bekar bir kadın gibi karşıladı, kapıları ardına kadar açık
ve hiçbir sır barındırmıyordu. Yavaş adımlar ile içeri girdim. Kumarhane
masaları ile harcanmış mekanda herkes kendini süslemiş ve önemli bir
gösteriye hazırlanıyor gibiydi. Mekanın günahlarını silmek isteyen mor-mavi
bir ışık döngüsü tüm duvarlara yansıyordu. Kaderin akşam yemeğine denk
gelmiş olacağım ki 2. kattan sarkan bir ipten yavaş yavaş sarkan şarkıcı
performansına başladı. Eflatun isimli kadın şarkıcı mekanın sahibi olmasının
yanı sıra Genesis’in bütün kıtalarına nam salacak kadar günahkarca şarkı
söylüyordu.

Bilinçli olarak manzara yaratan kıyafeti ipten savrulurken zemine kadar ulaştı.
Sahnesi için kurgulanmış masaya indiğinde şarkı başladı ve gözlerimi avıma
çevirdim. VayTech’in fıldır fıldır aradığı kişi buradaydı, ona bir akşam yemeği
borcum vardı. Tek kişinin oturduğu masaya hışımla giderken aklımdan geçen
tek düşünce, çekmecemdeki gizemin bağlarının ne zaman kopacağıydı.
« Son Düzenleme: Kasım 01, 2023, 02:22:23 ÖÖ Gönderen: Kar Tilkisi »
Despite everything, it's still you.