Merhaba Ziyaretçi

Gönderen Konu: Izmir by Night (Hunter the Vigil)  (Okunma sayısı 4376 defa)

Barbar139

  • İleti: 2070
    • E-Posta
Izmir by Night (Hunter the Vigil)
« : Nisan 12, 2011, 03:44:56 ÖS »
1. oturum

İzmir, 2011...

3 cinayet, 3 kurban, 3 sanık...

Ahmet, aynı soyadı taşıyan bir holdingi yöneten ailenin 25 yaşındaki en küçük oğlu. Hızlı yaşa genç öl mantığıyla illegal araba yarışlarına, snowboard turnuvalarına ve en çılgın partilere katılıyor. Melis adında onu sürekli atlatan bir kıza takmış durumda. Son gittikleri klüp olan Şamdan'da gördüklerinin dehşetini halen üstünden atamadı. Bir hafta sonra, bardan birlikte ayrıldığı bir kızı öldürdüğü sanılıyor...

Ziver, Agora Tüneli kazısını yöneten tarih profesörü. Mitoloji ve efsaneler özel ilgi alanı. Dostlar Kıraathanesi'nde saygı duyulan bir bey ancak özel toplantılara henüz katılmıyor. Bir gece, kız arkadaşını öldürmekten göz altına alındı...

Meriha, sahte falcı, geleceği gördüğünü söyleyerek insanların boş hayallerinden para kazanan bir kadın. Ailesini tanımıyor, kardeşiyle yetiştirme yurdunda büyümüş. Bir gün, kardeşini öldürdüğü gerekçesiyle yakalandı...

Üç zanlı aynı hücreyi paylaşırlar. Nezarette geçirdikleri bir gecenin ardından Levent adında biri onların şartlı tahliyesini ayarlar. Levent'i takip eden üçlü bir Mevlevi dergahına buyur edilir. Burada onlara polisten alınan güvenlik kamerası kayıtları izletilir. Üçü de, ölay saatlerinde ölen kişilerle beraber görülmektedir. Bakışları bir an kameraya takıldığında, gözlerindeki parıltı açıkça fark edilebiliyordur. Üçlü, dergahtan onlara verilen silahlara anlam veremezler ve araştırmaya başlarlar. Gittikleri her yerde, onlara bu suçun yıkan şeyi arayıp bulmaları söylenmekte ve birbirinden ilginç hikayeler anlatılmaktadır.

Üçlü zoraki dost olur ve hikayeleri inanmayarak dinlemeye başlar. "Gececi"lerden bahsedilir onlara, Dostlar Kıraathanesi'ndeki bir toplantıya katılırlar ve orada insan şekline giren yaratıklardan bahsedilir. Şamdan adlı klüpte gizli bir eğlenceye davet edildiklerinde herşey değişecektir. Özel bir odaya alındıklarında odanın kendinden geçen çılgınlarla dolu olduğunu görürler. Bir anda, içeri iki adam atılır, insanlar bu adamlara küfretmeye ve onları dövmeye başlar. Eğlence başlamıştır, kalabalık, Ahmet'i adamlardan birinin önüne atar. Ahmet'in kaçmaya başlamadan önce son gördüğü şey adamın uzun sivri köpek dişleridir...
"If you're going through hell, keep going."

Barbar139

  • İleti: 2070
    • E-Posta
Re: Izmir by Night (Hunter the Vigil)
« Yanıtla #1 : Nisan 12, 2011, 04:05:45 ÖS »
2. oturum

Ahmet, adamın ellerinden alınırken kalabalık adamları öldüresiye dövmeye başlar. Bu sırada üçlü bir üst kata çıkarılır. Burada barın işleticisi Turcan Can, onların öğrenmelerine yardımcı olduğunu söyler. Bir süre sonra içeri giren cübbeli kimseler kendilerini şaman olarak tanıtırlar, Meriha'nın uzaktan akrabası olduklarını söylerler ve onu yanlarında götürürler. Ziver ve Ahmet, Tübitak için çalışan eski bir asker ve kimyacı olan Fikret'le tanıştırılır.

Ertesi gün, üç cinayet daha işlendiğinde Fikret, Ziver ve Ahmet bu işi araştırmak isterler. Yanlarına Dostlar Kıraathanesi'nin müdavimlerinden birini de alıp cinayet yerlerinin orta noktası olan Agora Tüneli'ne giderler. Pazar günü, ortalıkta işçi yoktur ve bekçiler pek sıkı gözetleme yapmamaktadır. Tünelin derinlerine indikçe pis kokulu bir balçıkla karşılaşırlar, Fikret, bu maddeyi daha önce incelediğini ve maddenin içinde insan dokusu bulunduğunu anlatır.

Yol ikiye ayrıldığında üçlü bir taraftan giderken yanlarındaki adam diğer yola sapar. Bir süre sonra yol birleşir ve üçlü, tekrar gördükleri adamdan şüphelenmeye başlar. Sordukları soruların tümüne kusursuz yanıt veren adam hakkındaki şüphelerini bir kenara bırakırlar ve devam ederler. Ahmet, derinlere inmeye başladıkça korkmaktadır. Bir köşede tekrar aynı balçığı görürler, yanında da Ahmet'in yüzüne benzeyen bir deri vardır. Yol tekrar ayrıldığında Ziver ve Fikret bir taraftan, Ahmet ve diğer adam diğer yoldan gider.

İlerlerken, Ahmet bir anda adamın ona yumruk atmak üzere olduğunu fark ederek kaçar. Adamı bacağından yaralayıp uzaklaştığı sırada Fikret ve Ziver gelirler. Ahmet geri döndüğünde ortada ondan iki tane olduğunu görür, bacağından yaralı Ahmet diğerini göstererek sızlanırken eli silahlı Ahmet ne yapacağını bilemez. Fikret ve Ziver hangisinin gerçek Ahmet olduğuna karar veremezler ve ikisine de silah doğrultup onları tünelin dışına çıkarırlar. Gerideki tünellerde, elleri ve ağzı bağlanmış adamı da kurtarırlar. Gerçek Ahmet'i anlamak için ikisine de bir sürü soru sorarlar ancak ikisinin yanıtları da kusursuzdur.

Akıllarına yaratığın gözlerinin kamerada parladığının gelmesiyle iş çözülür. Telefon kamerasıyla ikisine de baktıklarında gerçek Ahmet'i bulurlar. Yaratık kaçmaya çalışır ancak Fikret'in kurşunlarıyla yere yığılır. İlk avları tamamlanmıştır. Cesedi Tübitak araştırma ofisine götürürler. Turcan Can da oradadır ve Ahmet'e, Melis'in bir hafta sonra İzmir'e döneceğini söyler...
"If you're going through hell, keep going."

Barbar139

  • İleti: 2070
    • E-Posta
Re: Izmir by Night (Hunter the Vigil)
« Yanıtla #2 : Nisan 12, 2011, 05:23:17 ÖS »
oyunlar harbi Supernatural dizisi tadında gidiyor, paylaşayım dedim...
"If you're going through hell, keep going."

Azactoth

  • Kerberos Kompany
  • *
  • İleti: 2645
    • E-Posta
Re: Izmir by Night (Hunter the Vigil)
« Yanıtla #3 : Nisan 12, 2011, 05:31:23 ÖS »
Severek takip ediyorum ... :D :D :D

pascalius

  • Misafir
  • İleti: 3
    • World Of Darkness Türkiye
Re: Izmir by Night (Hunter the Vigil)
« Yanıtla #4 : Nisan 13, 2011, 01:11:46 ÖS »
Daha iyi yazamazdım. Harika olmuş.
Vampires have fangs, Werewolves got paws and Ive got a shotgun.

Ruhi

  • İleti: 5825
    • E-Posta
Re: Izmir by Night (Hunter the Vigil)
« Yanıtla #5 : Nisan 13, 2011, 01:16:04 ÖS »
NOT: Pascal'ın WoD çalışmasının print-outları Con'da sağda solda olacak.
A man who carries a cat by the tail learns something he can learn in no other way.

- Mark Twain