Oyunlar > Masaüstü Rol Yapma Oyunları

For the Queen's Land

<< < (9/9)

sargon:
Crawler kim lan ben hatırlamıyom. Maymunlu korsan mı?

Azactoth:
Güzel bir kumpanyaydı... Hiç kullanamadığım bir feat ve sadece son oyunda kullanabildiğim ancak yaptığı trip ile oyunun kaderini etkileyen Brother Haygawa'ya (Dire wolf olur kendileri) teşekkürleri borç bilir... Keyifli oyunlar için herkese teşekkür ederim...
 

Bay V:
Act VI: Battle for Phoenix başlıyor!

burock:
go
R.A .
tanrıların oyunları

blackwinter:
öncelikle oyunlarına beni aldıkları için dm ve oyunculara teşekkür ederim...

------------------------------------------------------------------------------

Tam da yemeğimi yerken geldi Lord Bishop. Karnım da çok açtı ama yapacak bişi yoktu. Cloak& Dagger üyesi olmanın ödemesi
iyiydi ama bazen böyle yemek bile yiyemezdin. Krallığımıza dışardan gelmiş olan bir grup maceracının yardıma ihtiyacı
olduğunu söyledi ve kapıya döndü. Hızlıca kaldıkları konağa doğru yola çıktık. Silahlarımı bile zor toparlamıştım. kısa
kılıçlarımı yanıma nasıl astım ve küçük arbaletlerimin oklarını ne zaman aldım bilemedim. adam "hadi hadi" diyip durdu...
neyse uzatmayayım.

Konakta beni karşılayan maceracılar son derece sıcak bir şekilde buyur ettiler. İlk bakışta işini bilen adamlara
benziyorlardı. Bütün dünyamızı  tehdit eden bir anka kuşunun tekrar doğacağından ve bunun eski bir yoldaşlarının bedenine
gireceğinden bahsediyorları. Adı neydi, acaip bir isimdi hiç böylesini duymamıştım.Hiawatha. Bir yerlerin yerlisiymiş.
Hiawatha nın Sessiz Orman nın druidleri ve onların lideri Ormanın Efendisi tarafından bu duruma hazırlandığı ve korunduğu
söylendi. Amacımız Hiawatha yı ordan çıkartıp (nasıl oacağını tam bilemiyordum. Konusucaz mı savaşıcaz mı?) bu dünya ya
zarar vermeden anka dan kurtulmaktı.

Ertesi sabah yerleri daha önceden büyücüler tarafından belirlenen druid koruluğuna büyü yolu ile transfer olduk. insan buna
asla alışamıyor anladığım kadarıyla.. sanki bir duvarın içinde yada cehennem çukurunda çıkacakmışsın gibi geliyor. Başarılı
transfer olduktan sonra iki kelime laf etmeye fırsat kalmadı ki bizi bir kurt adam karşıladı. sorunsuz olarak onu
hallettikten sonra yola çıktık. Druid lerin koruma büyüleri arkasında kalan alana geçmek için sorcerer ımız bir büyü yaptı
ve ve güvenli geçişimiz sağladı. ancak onu arkada bırakmak fikri hepimizi rahatsız etsede göreve odaklanıp devam ettik. daha
5 dakika yürümüştük ki bizi, kocaman bir dire bear besleyen bir druid karşıladı. Silahlarımızı bırakırsak bizi efendi ile
görüştüreceğini söyledi. Hawk ve Adrien silahlarını bıraktılar ben silahlarımı druid görmeden Kyle ın çantasına attım ve
kyle da druid i bir şekilde ikna ederek silahlarını üstünde tutmayı başardı. koruluğun merkenize doğru ilerlerken her türlü
orman yaratığını ve bitkisini gördük hatta bayağıda etkilendik. nympler çok güzeldi mesela yada yediğimiz elmalar.Hatta bir
süreliğine satyrlerle bile muhabbet ettik, yiyeceklerimiz paylaşıp, şarap içtik. Aslında güzel yerdi.

Sonunda görüşmenin yapılacağı açıklığa geldiğimizde bizi gerçekten hayatımda görüdüğüm en büyük yeşil ejderha karşıladı.
Sadece kafası 2 yelkenli bir tekneden büyüktü sanırım. Hemen yanında da Hiawatha belirdi. İkisinide konunun önemini bir çok
kişinin by anka yüzünden öleceğini bunu engellememiz gerektiğini anlattık. Ancak ejderha ve Hiawatha bunun yapılması
gerektiğini ve ölecek insanların bunu çoktan hak ettiğini söylediler. Bizlerin çekincesi kötü ve suçlu insanların ölmesi
yanında masumların ve çocuklarında ölmesiydi. Sonunda anlaşmaya varılamadı ve tam da son derece gergin bir şekilde ordan
ayrılmaya hazılanırken  birden Sola Highborn ve iki savaşçısı yoktan belirdiler. Anladığm kadarıyla Kyle ın bu işte bir
parmağı vardı daha konuşma fırsatımız olmadı. Sola derhal ejderha ile savaşa girerken bizler ekip halinde, ormanın
derinliklerine dalan Hiawatha nın peşine düştük. Ancak lanet ormanlarda yürümek ne kadar zor! biz yetişene kadar bir kaç tane nymph ile kaçtı. Ormanın içinden açıklığa çıkıp artık öldük dragon bizi çiğ çiğ yiyecek diye beklerken birden rüya gördüğümü sandım. Lady Carrigan uçan bir diskin üstünde ve arkasında Sola Hihgborn un  komutasındaki flag Ship havada uçarak!geldiler. Gemi suda büyük gözküyordu ama uçarken o koca ejderhayı bile cüce kılmıştı. Bu sahneyi gören dragon bile çekindi sanıyorum ki biz gemiye tekrar büyü yolu ile transfer edildikten sonra peşimizden gelmedi.

Maceracıların ve krallığın ileri gelenlerinin konuşmalarından anladığım kadarıyla Hiawatha ile ilgili durum dahda zora girmiş durumda. Artık ejderha ve druidleri bizleri düşman kabul etmekteler ve ne pahasına olursa olsun onu koruyup
saklayacaklardır.

Lady Carrigan bu derdi savmak için cehennem lordları ile bile anlaşmaya varmaya razı gözükmekte...

ama ....

Esas korkunç olan Adrien' nin eskiden yoldaşım dediği Hiawatha yı öldürürelim teklifi oldu... 
         

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git