Tod Tepekumaşı göğsüne yerleştirdiği İmparatorluk Nişanı ile Mahşer Kalesi'nden uzaklaşmaktadır. Kurtarılan Valehtelu isimli adamın prenses olmadığını hüzünle fark etmiş, yine de bunu onun yüzüne vurmak ve onu üzmek istemememiştir. Buçukluk, kaleden çıkmadan son anda cebine girmeyi başaran parlak taşın ne işe yaradığını henüz çözememiştir ancak daha önünde uzun bir yol vardır.
Sonuç olarak prenses henüz kurtarılamadı, yola devam...
Ben de eğlendim, hani biraz daha neyi neden yaptığımız, Valehtelu'nun kim olduğu, neden kurtarılması için bu kadar çaba harcandığı, bu kalenin tarihi, neden böyle karanlıklar mekanı olduğu, kalkanın ne işe yaradığı gibi mevzuları da keşfedebilseydik daha da tadından yenmez olurdu... Muhtemelen oyunun ilerleyişine çok büyük etkisi olacak bir sürü birşey yaptık ama, Oburiks'in de her zaman söylediği gibi "Romalıları neden dövdüğümüzü de bilmek isterdim..."