Tod Tepekumaşı, İmparatorluk ana kıtasını doğusunda küçük bir ada olan Kedigözü Adası'ndan gelmektedir. Kedigözü Adası, buçuklukların Tevaril'den İmparatorluk tarafından sürülmelerinin ardından sığındıkları bölgedir. Neyse ki Tod bu sıkıcı ve üzücü zamanları yaşamadı ve bazı yaşlı buçuklukların İmparatorluk hakkındaki edeb sınırlarında dolaşan düşüncelerine sahip değil. Buçukluğumuz, eski bir arkeolog olan amcasının kitaplarından okudukları ve hikayelerde dinledikleri, diyarların geri kalanı hakkında merakını gidermediğinde yurdunu terk edip yola çıkmaya karar verir.
"Üç devin üstüne çıksan yine de onun tepesini göremezsin." demiştir birileri ve Tod'un da İmparatorluktaki ilk durağı Gümüşsurlar Kalesi olmuştur. Yol boyunca kurtarılacak prensesler aramış ancak bulamamış, ardından kalenin yakınlarındaki küçük handa hancıyı bir yabandomuzunun saldırısından kurtarmıştır. Sonuçta herşey sırayla olmalıdır, amcasının her zaman dediği (ya da demediği) gibi "Yarın bir prenses kurtarmak istiyorsan bugün önce hancıyı kurtarmalısın." Ayrıca Tod bu kasabada, İntibak Tanrısı Kambur Holi'nin üçüncü dereceden kuzeni olan Merdak adında sarhoş bir yarı tanrıyla tanıştığı için de çok mutludur.