Merhaba Ziyaretçi

Gönderen Konu: Sir Augé ve Kan Kadehi  (Okunma sayısı 697 defa)

Zamir

  • Partykiller
  • İleti: 469
    • E-Posta
Sir Augé ve Kan Kadehi
« : Eylül 17, 2021, 02:33:42 ÖÖ »
1. Gün

Mordheim... Altımdaki Karabasan'ın pençeli toynakları güney kapısını arşınlarken, Leydi'min kızıl kadehinden damlayan kızıl kan damlalarının artık kokusunu dahi alabiliyordum. Görevim uğruna akacak, susuzluğumu dindirecek kan.

Harabe şehrin dar sokaklarında ilerliyorduk ki ulu kurtlarım taze kan kokusuyla hırlamaya, gûllerim ise adam etine duydukları özlemle dişlerini yalamaya başladı, av vaktinin geldiğini anladım.

Kurtlarım ile beraber ilk gördüğümüz zavallının üzerine atladık, Vahşetçene kurbanımızı yere bastırırken ben de acısına son verdim. Bunun üzerine ölüme susamış olacaklar ki iki hilkat garibesi üzerime atıldı. Acınası saldırılarını kolaylıkla savuşturdum ve daha çirkin olanını tek bir hamlede "tanrısına" kavuşturdum. Başlarındaki cadı kaçınılmaz felaketine hazır olmayacak ki tarikatındaki diğer et parçalarıyla birlikte kaçmaya karar verdi.

« Son Düzenleme: Eylül 17, 2021, 02:58:34 ÖÖ Gönderen: Zamir »
"Prodigious size alone does not dissuade the sharpened blade."

Zamir

  • Partykiller
  • İleti: 469
    • E-Posta
Ynt: Sir Augé ve Kan Kadehi
« Yanıtla #1 : Eylül 17, 2021, 02:47:01 ÖÖ »
2. Gün

Leydi bizi tüccarlardan ve feylerden korusun, anlaşılan burada iki türden de bolca var!

Leydimin yönlendirmesiyle Karabasan'ımı batıya çevirdim. Nehri geçip ilerideki Morr Tapınağı'na varmak üzereydik ki başımın üzerinden bir ok vızıldayarak geçti. Marienburglular... üstelik bir de Fey kiralamışlar. Ateş ve barut gibi zavallı silahlar kullanmalarının üzerine her biri de boynuna bir baş sarımsak asmış, sanki iğrenç kokuları kendi başına yetmez gibi! Bir tanesinin boğazını parçalamak üzereydim ki Fey beni gafil avladı ve bacağımdan sağlam bir darbe aldım.

Leydimin koruması sağolsun yaram hızlıca kapanıyor, büyücüm Padulus'un ise paralı askerleri püskürtmeyi başardığını öğrendim. Ölüm Tanrısı'nın tapınağı artık ölümsüzlerin ayakları altında... İronik.

« Son Düzenleme: Eylül 17, 2021, 03:03:52 ÖÖ Gönderen: Zamir »
"Prodigious size alone does not dissuade the sharpened blade."

Zamir

  • Partykiller
  • İleti: 469
    • E-Posta
Ynt: Sir Augé ve Kan Kadehi
« Yanıtla #2 : Eylül 17, 2021, 02:56:42 ÖÖ »
3. Gün

Tapınakta istirahat edip bir sonraki saldırımı planlarken ayak takımım geri döndü. (Onları kovaladığımı unutmuşum) Sıçanları andıran bir Beastmen grubu ile karşılaştıklarından bahsetti. Ahahaha, bu aciz insan köyünde ne çok hilkat garibesi var öyle. Öldürme şanını kendime isteyeceğim görkemli bir yaratıkla karşılaşmamış olmaları beni sevindirdi gerçekten.

Padulus'un anlattığına göre bölgede saklı bir hazine olduğunu duymuşlar ve yaptığı bir büyü sayesinde hazineyi bu sıçanlardan önce bulmayı başarmış. Normalde yüzüme karşı yalan söylemesinin cezası olarak kendisini kazığa geçirmeyi uygun görmüştüm ancak getirdikleri hediye için ona bir şans daha vermeye karar verdim, Gromril'den bir zırh...

« Son Düzenleme: Eylül 17, 2021, 03:15:17 ÖÖ Gönderen: Zamir »
"Prodigious size alone does not dissuade the sharpened blade."

Zamir

  • Partykiller
  • İleti: 469
    • E-Posta
Ynt: Sir Augé ve Kan Kadehi
« Yanıtla #3 : Eylül 26, 2021, 05:18:49 ÖS »
5. Gün

Tüccarlarla yeniden karşılaştım, Leydi şahidim... Liderleri olacak pejmurde herifi, erkek olduğunu varsayıyorum, tam yere serecektim ki bir iki beş para etmez serfin kaçmaya başladığını gördüm. Omurgasız hizmatkarlarımı cezalandırmak için paralı asker liderinin gırtlağını kesme işini ertelemek durumunda kaldım.

Muharebenin ardından ayağımın altında dolanan cadı bana serflerden birninin kayıp olduğunu söyledi, savaştan kaçtığı için kurlarıma onu bulup öldürmelerini emrettim. Bir süre sonra kurtlar serfi bacağından sürükleyerek getirdi, meğer savaşta yaralanmış ve kendini dövüş çukurunda bulmuş, zafer kazandığını ve yanında bir miktar altın getirdiğini duymak keyfimi biraz da olsa yerine getirdi ve onu cezalandırmaktan vaz geçtim.

« Son Düzenleme: Eylül 26, 2021, 05:25:07 ÖS Gönderen: Zamir »
"Prodigious size alone does not dissuade the sharpened blade."

Zamir

  • Partykiller
  • İleti: 469
    • E-Posta
Ynt: Sir Augé ve Kan Kadehi
« Yanıtla #4 : Eylül 26, 2021, 05:37:48 ÖS »
7. Gün

Kahretsin, Skavenlar gerçekmiş! Cadı'nın beni oyalamak için yalan söylediğini sanmıştım. Zengin Mahallesi'nde karşı karşıya geldik. Leydi'min kutamasıyla hem liderlerini hem de irice gözüken kara kürklü savaşçılarını kolaylıkla yere serdim, ancak ayak takımının beceriksizliği yüzünden bölgede hakimiyet sağlamakta başarılı olamadık. Savaştan sonra yine serflerden birinin eksik olduğunu fark ettim ancak bir süre sonra yara bere içerisinde geri döndü. Anladığım kadarıyla fareler tarafından esir alınmış ancak Cadı kefaretini ödeyerek serberst bırakılmasını sağlamış. Ödediği altın çok da umrumda değil ancak bir insan parçası için bu kadar zahmete ne gerek var anlamış değilim. Farelerin serfi yemeyip para karşılığı vermeleri ise zekalarını küçümsediğim anlamına geliyor, anlaşılan bir takım ilkel de olsa iletişim becerileri var.

« Son Düzenleme: Eylül 26, 2021, 05:43:16 ÖS Gönderen: Zamir »
"Prodigious size alone does not dissuade the sharpened blade."