Merhaba Ziyaretçi

Gönderen Konu: Görev Raporları  (Okunma sayısı 2086 defa)

Ruhi

  • İleti: 5825
    • E-Posta
Görev Raporları
« : Ekim 03, 2018, 10:47:52 ÖS »
Arkadaşlar, görevlerden geldikten sonra rapor verdiyseniz buraya neler olduğunu yazabilirsiniz. Teşekkürler.
A man who carries a cat by the tail learns something he can learn in no other way.

- Mark Twain

vperyod

  • İleti: 11
    • E-Posta
Ynt: Görev Raporları
« Yanıtla #1 : Ekim 08, 2018, 08:44:47 ÖÖ »
7 Ekim Tridon Yolu görevine katılan Lejyoner Onbaşı Ulrich bildiriyor:
"Görevde korsanlarla birlikteydim. Korsanların kara harekatı, recon görevi tarzı konularda hiçbir bilgileri yok. Gördükleri haydutu peşlemeye, rehin aldıklarımızı barbarca sorgulamaya çalıştılar; hele bazılarının rehine haydutları öldürme girişiminde bulunduğunu gözümle gördüm. Hem de teslim oldukları halde yok kafa atayım, yok omuz atarak öldüreyim (kabaca güler hoahahahoa).
Haydutların tatlı ağaçlar bölge lideri Norayı öldürdük sanıyoruz. Korsanların ihmalleri ve kelle peşinde koşmaları sağ yakalamamızı engelledi. Ben de Nora kaçarken ayağına bir ok salladım ama göğsüne isabet etti. Sonra bana suç attılar. Easım yarabbim o kadar kelepçeleyelim başında durun dedim. Yaklaşık 5 tane haydutu hakladık. 2 tanesini sorgu amaçlı zindana attım. Nora olduğunu tahmin ettiğimiz iyi giyimli kadın haydutun sütyeninden bir mesaj çıktı. Korsanlar bunu ateşsakala vermek üzere aldılar. Gözüme çarpan başka bir şey de çekiçli bir papaya görevlisiydi. Kendisi gayet güçlü ve çevik, gücü benimle yarışır seviyede teğmenim (kabaca güler hohahohoa). Sabah çıktığımız görev akşama doğru bitti."

vperyod

  • İleti: 11
    • E-Posta
Ynt: Görev Raporları
« Yanıtla #2 : Ekim 09, 2018, 10:18:00 ÖÖ »
8 Ekim Bir Gönül Meselesi görevine katılan Lejyoner Onbaşı Ulrich bildiriyor:
"Göreve er avcıyla birlikte gittik. Yanımızda adını unuttuğum soytarı da vardı. Mineria isimli bir kadın kızı Sevilla(?)' nın Adob isimli bir çocuğa aşık olduğunu anlattı. Adob ise Kanlıkaya nın yerel haydutlarıyla takılırmış. Kadın kızının da kötü yola sapacağından korktuğundan bizden kızını bulmasını ve en azından konuşmamızı istedi. Böylelikle kanlıkayaya gittik. Oraya bir ara girmek gerek teğmenim. Mineria teyze lejyonun kanlıkayayı çok ihmal ettiğini söyledi. Gerçekten de kafamıza saksı atıldığı, zırt pırt laf atıldığı bir bölge. Neyse ki kızı bulduk, kız çok sevdiğini söyledi ve annesini görmek istemediğini söyledi. Biz de döndük kadına haber verdik. Kadın perişan oldu ama elimizden yapacak bir şey gelmedi. Yolda 4 5 kişi sıkıştırdı ve laf attı. Tutuklamaya çalıştık ama bizi bildiğiniz patakladılar efendim. Ekstradan soytarının silahları bizde kalmıştı ahahah. Gittik sattık daggerını ve hand weaponunu avcıyla paylaştık efendim. Görev parasızdı parasını burdan çıkardık teğmenim :)

sarpdorukaslan

  • İleti: 96
  • Cogito Ergo Sum
    • Sarp Doruk ASLAN
    • E-Posta
16 Ekim - Son Fener Adası'nın Kontrolü
« Yanıtla #3 : Ekim 16, 2018, 10:59:40 ÖS »
Göreve; Arkthus, Astorian, Náriel ve Wulfric ile başladık. Sorunsuz bir yolculuktan sonra son fener adasına ormanlık alandan giriş yaptık. Ormanda ilerlerken Náriel bir ses duyduğunu söyledi. Grup ne yerde ne gökte bir ize rast gelmedi. Devamında küçük bir gölete denk geldik. Burada da Náriel aynı sesi duydu. Fenere giden yolu kontrol etmek için Wulfric ağaca çıkıp rotamızı düzeltmemize yardımcı oldu. Bu arada ağaçların arasında geçen bir şey gördüğünü söyledi. Grup baktığında uçan aynı karartıyı gördü  1-2 ok attılar arkasından ama bir daha göremediler.

Bunun üzerine hızlıca fenere ulaşmaya çalıştık. Fenere ulaşıp tepeye çıkamadan arkamızdan oklar gelmeye başladı. Ben, Astorian ve Arkthus oklardan yara aldık. Arkhtusun ve Astorianın yaraları ciddi idi. Wulfric feneri araştırmaya koyuldu. Yapının içinde de birşeyler olduğunu söyledi.

Bütün yol boyunca göremediğimiz düşmanla karşılaşmak için yeterli ekibe sahip olamadığıma karar verip sahilden kayığa ulaştık. Fakat Wulfric feneri araştırmak istediğini söyleyip fenere gitti. Akşama kadar onu bekleyip dönmeye karar verdik.

Akşama yakın bir vakitte Náriel 2 tane dev yengecin bize doğru geldiğini gördü. Yengeçlerin suda daha hızlı hareket edeceğini düşünüp karada onu karşılamak için harekete geçtik. ilk önce oklarla sonra da kılıçlarımızla yengeçlere karşı savaşa girdik. Fakat bir çoğumuz korkudan yerinden kımıldayamadı. Arkhtus bu sırada geriye kaçtı. Takımın diğer üyeleri Astorian ve Náriel de bota doğru kaçınca Wulfricte durmayıp bota gitti. Bu arada boşta kalan yengeçlerden birisi korkudan kaskatı kesilmiş Arkhtusa gitti, bende yengecin arkasından Arkhtusa yardıma gittim.

Korkusundan sıyrılamayan Arkhtus "Doğadan geldim, doğaya gidiyorum" diyerek son nefesini vermiştir.

Bende bota doğru koştum, yengeçler tekrar hamle yaptılar fakat başarısız oldular. Bota çıkarken de bir hamle daha yaptılar yaralanmama rağmen bota çıktım. Bu sefer yengeçler bota saldırdılar ciddi hasar vermelerine rağmen son çıkışa varabildik.

Botun uğradığı zararı karşıladıktan sonra lejyona geri döndüm.

Styx

  • Kerberos Kompany
  • *
  • İleti: 89
  • Styx
    • E-Posta
Görev Raporu: 7 Kasım Çarşamba - Troller'e Kafa Atmak
« Yanıtla #4 : Kasım 08, 2018, 02:31:43 ÖÖ »
Okçu Eri/Korucu Antas görev raprunu aktarmaktadır.

Değerli Komutanlarım ve sevgili silah arkadaşlarım;
Göreve :Tğm.Vladimir Falcon önderliğinde Dwarf Deamon Slayer, Salva ve Brass ile katıldık. Dwarf Deamon Slayer kendini kanıtlamak istediğini söylemiş ve atalarını onurlandırmak için bir troll avlaması gerektiği görevin temellerini oluşturmuştur. Sabah saatlerinde toplanarak yola çıkmadan önce dwarfun amcası grubumuza "dwarf dostu kolyeleri" dağıtmıştır.Kullanılan materyal ve işçilik bakımından benzerlerinin yapılmasının kolay olduğunu düşündüğüm kolyelerin ileride dwarflarla ortak çalışmalar öncesinde avantaj sağlayabilecekleri değerlendirmektedir. Kulaklar Bataklığında karşılaştığımız trollerden bir tanesini öldürüp yakılmış, diğeri kaçmıştır.

Kadersizler birliğinin yöneticilerinden biri olan Salvas'ın pervasız davranışları, bataklıktaki dengesiz hareketleri ve açgözlülüğü hayatının sonlanmasına sebep olmuştur. Yöneticilerinin bile bu şekildeki pervasız davranışları gelecekte birlikte ayın amaç için savaşılacak ise askeri taktik/teknik zayıflıkları nedeniyle ön saflarda düşmanla ilk teması yaşamaları konusunda planlama yapılmasının, onlara karşı bir müdahalede ise ne kadar düşmanı hiçbir zaman hafife almamak gerektiği bilinciyle hareket edilsede düzenli savaş taktikleri konusundanki zayıflıkları nedeniyle olası bir müdahaleden ağır kayıplar yaşamadan muzaffer çıkacağımız değerlendirilmektedir.

Tğm.Vladimir Falcon'un bildiği, benim yabancı olduğum trollerle savaşılan bölgenin yakınlarından eskiden kutsal olduğu değerlendirilen bir mekan bulunmuş ve sargas imparatorluğu döneminden kalma kırık yazıtlarda; "savaş ve zafer" kelimeleri geçtiği tespit edilmiş olup bu yer ve yazıtlardaki bilginin tapınak ve şovalyeler için değerli olduğu kıymetlendirilmektedir.

Kara Kanatlar Lejyonunda olmanın haklı gururuyla;

Okçu Er Antas
« Son Düzenleme: Kasım 08, 2018, 09:54:54 ÖÖ Gönderen: Gustav »
Primum intrare, novissime cadere.

Styx

  • Kerberos Kompany
  • *
  • İleti: 89
  • Styx
    • E-Posta
Görev Raporu : 8 Kasım Perşembe - Denizden Gelen Çağrı
« Yanıtla #5 : Kasım 09, 2018, 04:30:53 ÖÖ »
Okçu/Avcı Er Antas görev raporunu arz ediyor;

Sayın Komutanlarım, sevgili silah arkadaşlarım;
Göreve; Onbaşı Brynhilde önderliğinde, Habis Bacı mürettebatı Kaçık ve Madenci Dolg ile katıldık. İncili Midye'ye gidenler birkaç gündür, özellikle geceleri dört bin yandan gelen bazı uğultular duyulması söylentisini araştırmak üzere yola çıktık. Sal yolculuğunda Korsan Kaçık'ın Onbaşımıza ve salcıya olan saygısız hareketleri sebebiyle zor anlar yaşadık ama kendisini kontrol altında tuttuk. İncili Midye'ye vardığımızda görev hakkındaki detayları Teğmen Lindo'dan aldık ve seslerin gece gelmesi bilgisine istinaden ilgili bölgeye gece gitme fikrimi sunduğumda kabul gördü. Grubun geri kalanı handa beklerken ben olayın duyulduğu kuzey outpostta nöbet tutan ve şu an istirahatte olan silah arkadaşlarımdan detaylı bilgi toplamak üzere barakalara gittim. Güneşin batmasına yakın kuzey outposta vararak durum hakkında oradanda bilgi alarak adanın kuzeyine doğru batı sahilinden başlayarak yola çıktık. Onbaşı Brynhilde daha önceden ada hakkında bilgi sahibi olduğundan dolayı onun emirlerine uyarak  ilerledik ve halk arasında deniz şeytanları adı verilen yaratıkların ayak izlerine rastladık. Ayak izleri örek perdeli ayakları yüzünden ördeğe benzer olup iri bir insan ayağı boyutunda olup iz derinliği yumuşak toprakta 1 parmak boğumudur. Deniz şeytanlarının kuzey sahilinden denize doğru izlerinin kaybolduğunu fark ettik. İzlerin geldiği yönde ilerlediğimizde bir mağara girişine ulaştık ve mağarada ilerlediğimizde 2 deniz şeytanı ile karşılaştık. Ellerinde halberd tutan deniz şeytanlarını öldürdük ve ben inceleme amaçlı birinin kafasını kesip boğazını dağlayarak yanıma aldım.

Mağarada ilerlediğimizde goblinlerle karşılaştık ve karşılaşmamızdan sonra yüksek uğultuyu duyduk.7 goblinden 4 ünü öldürdük geri kalanı kaçtı. Korsan ve madenci ağır yaralandığı için geri dönmek zorunda kaldık. Deniz şeytanı kafasını Teğmen Lindo'ya teslim ettim.Teğmen Lindo'nun sözlü takdirleri ile onore olduktan sonra Korsan ve Madencinin tedavileri devam ederken kışlamıza doğru yola koyulduk.

Değerlendirme;

Uğultuların kaynağını goblinlerin iletişim için kullandığı büyük boynuzlar olduğunu değerlendirmekteyim. Obruklar içinde geldiği için ses heryerden geliyor gibi duyulmaktadır. Başka bir değerlendirmem ise goblinlerin bu sesler ile yakın adalar ile iletişime geçtiği yönündedir. Deniz şeytanlarına ait yerleşim izi görmemizi onların araştırma amacıyla adada bulunduğu şeklinde değerlendirmekteyim.

Gökleri yaran Ejderlerin rüzgarı nefesimiz olsun.

Okçu/Avcı Er Antas
Primum intrare, novissime cadere.

Styx

  • Kerberos Kompany
  • *
  • İleti: 89
  • Styx
    • E-Posta
Görev Raporu : Bataklıktan Gelen Şifa-13 Kasım 2018
« Yanıtla #6 : Kasım 14, 2018, 04:10:25 ÖS »
Okçu/Avcı Er Antas görev raporunu arz ediyor;

Sayın Komutanlarım, sevgili silah arkadaşlarım;
Göreve; Benim önderliğimde, Nariel, Martha, Zinx ve Neferian ile katıldık. Lejyon şifacısı Learacc Healing Draught yaparken kullanıldığında daha az malzeme ile daha fazla ürün çıkarabilmek adına bataklıkta bulunan bazı bitkilere ihtiyacı olduğunu söyledi, kışlada günlük görevlerimi bitirip komutanlarım ile cuma günü gideceğimiz ve daha sonra kullanmak üzere Healing Draught önemini bilerek Lejyon şifacısı Learacc'ın talebini yerine getirmek üzere adam toplamak maksadıyla derya neşesi hanına doğru yol aldım ve yukarıda ismi geçen şahıslara kişi başı 2 altın olan finansmanını kendim karşıladığım bu göreve davet ettim. Kulaklar bataklığına gittiğimizde 8 adet dev farenin yanımızdan bizle ilgilenmeden kaçmasından şüphelenerek dev bir bataklık yılanını farkettim. bize saldırmaya başlamadan Nariel yılanı uysallaştırdı ve bu tehlikeyi atlattık. Bitki toplama işlemine devam ederken 10 goblinin bize saldırmak üzere çalıların arkasında pusu kurduğunu farkettim ve onlarla savaştık, 6 tanesini öldürdükten sonra gerisi kaçtı. Bir mağara girişine ulaştık, içerisi tehlikeli ve havanın kararmaya başlamasından ötürü Lejyon şifacısı Learacc'tan yeterli bitki topladığımızın teyidini alarak geri döndük.

Değerlendirme;

- Karşılaşılan goblinlerin normal goblinlerden farklı olarak üzerlerinde rünler vardı ve doğal olmayan bir durum olduğunu düşünerek derilerini yüzerek rün örneklerini Teğmen Vladimir Falcon'a arz etmek üzere kışlaya getirdim.

- Keyif verici amaçlada kullanılan bazı bitkilerin; doğa hakkındaki bilgim ve  Lejyon şifacısı Learacc ile yaptığım fikir teatisine istinaden kurutularak ağrı kesici maksatla seferlerimizde yanımızda bulundurarak çatışmalardan sonra tedavi amaçlı maksatlı kullanılabileceğini,

-Nariel adlı kişi kaynağını bilmediğim bir şekilde Lejyon iç işleri hakkında bilgi almaktadır/sahiptir ve partideki diğer kişilerle ve benimle provakatif şekilde konuşarak Lejyonun işleyişi, yönetimi ve düsturları hakkında olumsuz konuşmalar yapmaktadır. Kendisinin Lejyon'a kininin olduğunu ve her fırsatta birliğimizi zedelemek maksadıyla hareket ettiğini,

değerlendirmekteyim.

Gökleri yaran Ejderlerin rüzgarı nefesimiz olsun.

Okçu/Avcı Er Antas
Primum intrare, novissime cadere.